15 Mayıs 2010 Cumartesi

GÖR5SEL MATERYALLER






İletişim insanlar arasında bilgi alışverişidir. İletişim,iletiyi gönderen ve alan arasında oluşan,alış veriş ilişkisi içerisinde paylaşılan çift yönlü bir yararlanım sürecidir. (1)
Bu tanıma paralel olarak Görsel iletişim ise görüntülü bilgilerin alışverişi olarak tanımlayabiliriz.
İletişim becerileri insanların gereksinimlerine göre değişebilir. Bazen iletişimi sözlü iletişim yöntemi kullanabilinir. Ancak bu iletişim yönteminde yanlış anlama ve düşünceleri unutabilme olasılıkları ve sözlü iletişim yönteminin bazen yetersiz kalınabileceği fikri vardır. Çünkü sözlü iletişimde kayıt söz konusu değildir.
Bireyin yaşamsal etkinliklerinde görsel iletişim ve görsel iletişim elamanları etkin rol üstlenmektedir.
İletişimin resimlerden mi yoksa yazıdan mı gerçekleştirildiği fikrini sorgulandığında ,her ikisinin de birbirlerine baskın olma çabaları söz konusudur. Ancak TV ve Bilgisayarın icadından sonra,iletişimde görsel imajların rolü değişti . İnsanoğlu artık görsel iletilerle yüz yüze gelmektedir. İstenilen hazır bilgiye ulaşmak çok kolaydır.
Medyada bilgi üretebilme ve bilgi tükete bilmek için atılacak ilk adım görsel iletişimin anlaşılmasıdır. Tipografi,grafik,karikatür,hareket,biçim,televizyon ve bilgisayar imajları,bireysel,tarihsel,teknik,etik kültürel ve eleştirisel bağlamda bu adımda incelenmelidir. Bilgisayar teknolojisi görsel imajların görülmesini,üretilmesini ve sunumunu kolaylaştırmaktadır. Ayrıca kitle iletişim tarihinde çok sayıda etkileyici bir çok görsel materyalin ulaşılmasına olanak sağlamaktadır. (2 )

Temel görsel elemanlarını, nokta,çizgi,şekil,biçim,derinlik,hareket,ton ve renktir
Nokta; herhangi bir konuyu görselleştirmek için noktalarla görsel bir sunum yaratıla bilinir. Nokta, görsel iletişimin en basit ünitesidir. Ancak görsel okuryazarlık dünyasında en büyük önemi taşır.
Çizgi; noktalardan oluşan görsel bir alan olarak tanımlanabilinir. Hareketi sağlayan esas elamandır. Yön verme amacını gerçekleştirir.
Şekil; görme sınırları tarafından belirlenir. Bir dosya kağıdının dikdörtgen kenarları gibi. Algılanan şekil çevreye ve uzamsal kümeleşmeye göre değişir.
Biçim ; ikim bakımdan kavram oluşturur. Birincisi,biçimi bir biçim türü olarak gördüğümüz için ikincisi ise,her bir biçimin her türlü eşyanın forumu olarak görünmektedir.
Derinlik; iki gözümüz olduğu doğal olarak üç boyuttan ziyade iki boyutlu görmekteyiz. Hatta gerçekte düz bir zemindeki görsel sunumları bile derinlikli algılayabiliyoruz. Derinlik hacim ile ilişkilidir.
Hareket; renk,form ve derinlik birlikte imaja yönelik duyu hücrelerine uyarak hareketi oluşturur.
Ton ; tasarımlarda en çok görülen tonlar grinin tonları ve siyahlardır. Gri tonlamalar genellikle görsel imgelerin tekniğiyle tramlanması yöntemiyle elde edilmektedir. ( 3 )
Renk ; renkler ışık aracılığı ile ortaya çıkarlar ve değişik duyguların uyanmasına neden olurlar. Sıcak renkler olarak adlandırabileceğimiz kırmızı ve tonları renkler,uyarıcı özellik taşırken,soğuk renkler yani mavi ve tonları gevşetici ve dinlendirici özellik taşımaktadır.
Görsel algılama ve çağrışım; algılama,bireylerin duyuları yardımıyla bulundukları çevreden edindikleri bilgileri bir araya getirerek ve düzenleyerek kendilerine ilişkin bir anlam kavuşturmalarıdır. Görsel iletiler hafızamızda bir bölümünü oluşturur. Bu anlar beynimizin aralarında tutulur ve ilitişirken bu anlam yüklü iletiler hatırlanır. ( 4 )

Görsel Dinamizmin Elamanları; Görsel materyallere bakıldığında bizlerin geçmiş deneyimlerinden kültürel yaşamımızdan duygularımızdan ve hafızamızdan faydalandığımızı görürüz.
Denge,yatay ve dikeylik,zıtlık,ritim,uyum,orantı bu dinamizmin elamanlarıdır.

Görsel İletişim Teknolojileri

1455’te Gutenberg’in ilk baskı makinasını keşfine kadar kitaplar elle yazılmaktaydı. 1700’lü yıllara kadar basımcılık en büyük sanayi oldu. Okuryazarlık hızla artı. İlgi çekmek için ilginç yollar denemeye başlandı. Matbaacılar ilginç yazı karakterleri ve farklı baskı teknikleri uyguladılar. ( 5 )

1-Basılı Yayımcılık,günümüzde çağdaş baskı teknolojileri sayesinde basılı yayımcılıkta elamanların kullanımı oldukça zengindir. Ofset,tipo ve çukur baskı teknikleri görsel materyallerin sunumunda oldukça fazla olanağa sahiptir.

2-Online Yayımcılık,Bilgisayarların iletişimde kullanılmasıyla evrensel bir iletişimin doğması söz konusu olmuştur. Web yayımcılığın olanakları geleneksel yayıncılığa göre daha fazladır.
Online yayıncılıkta sözcüklerin yerine fotoğraflar,harflerin yerine de ikonlar kullanılması sunum için etkili bir yöntem oluşturmaktadır. Okurlar online yayımlardan çok farklı,ilginç şekiller ve renklerin bulunmasını beklemektedirler.
Zenginlik ve görsel çekicilik boyutunda,online yayımlar çok sayıda görsel elaman kullanma olasılığına sahiptir.

3-Tv Yayımcılığı,Tv yayıncılığında görmenin yanında işitmede aktiftir. Görülenler ses ile de desteklendiği için basılı yayıncılıktan farklı görsel özellikler içerebilir. Görüntülerin canlı olarak aktarılma olasılığına sahiptir. Televizyon yayıncılığında izleyici çekmek için ya da gerçek görsel ilginçlikler ön plandadır. ( 6 )

Özetlersek,İnsanoğlu günümüzde iletişim ağı içersinde yaşamaktadır. Kendisine gönderilen iletileri görsel araçlar ya da elamanlarla iletişim gerçekleştirmektedir. Bugün bilgi aktarımında etkin rol oynayan görsel iletişimdir.
Görsel iletişim görüntü bilgilerin alışverişidir. Görsel iletişimde bazı temel görsel elamanlar etkindir. Bu elamanlar nokta,çizgi,şekil,biçim,renk,derinlik,hareket,ton,renkorantı,doku,ölçü,yön gibi elamanlardır ve bu elamanlar birbiriyle ilişkili olarak görüntünün bütününü oluştururur.
Günümüzde görsel iletişimde baskı,online,film ve TV yayıncılığı gibiiletişim teknolojileri geliştirilmiştir.


KAYNAK ( http://www.donusumkonagi.net/makale.asp?id=2891&baslik=gorsel_iletisim )

ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLARİNİ ETKİLİ KULLANIM






ÖĞRETMENLERİN ÖĞRETİM ARAÇ-GEREÇLERİNİ
KULLANIM AMAÇLARI
Teacher’s Aims of Using Instructional Tools and Materials
Hilal KAZU Etem YEŞİLYURT
F.Ü., T.E F., Eğitim Bilimleri Bölümü, Elazığ. Fırat Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Elazığ.
ÖZET
Betimsel nitelik taşıyan bu çalışma, öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanım amaçlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda; öğrencilerden yüksek derecede başarı elde etme, öğrencilere daha fazla bilgi ve beceri kazandırma, derslerin verimini artırma ve işlenmesini zevkli hale getirme, öğrenme-öğretme süreçlerine çeşitlilik, renklilik ve değişiklik katma, gerçek hayatı derslere yansıtma ile öğrencilerin; yaparak ve yaşayarak öğrenmesine katkı sağlama, motivasyon ve dikkatini artırma, kalıcı öğrenmelerine yardımcı olma ve bilgi ihtiyacını karşılama öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanma amaçları arasında yer almıştır. Ancak öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirme, problem çözme ve eleştirel düşünmelerine katkı sağlama, başarısını değerlendirme ile sınıf kontrolünü sağlama, verbalizmi önleme ve zaman kullanımını azaltmanın öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanım amaçları arasında yer almadığı sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Eğitim, Öğretim, Öğretim Araç-Gereçleri, Teknoloji.
ABSTRACT
In this study, descriptive scanning model was used and it was aimed to determine teachers’ aims of using instructional tools and materials. The following factors were deemed by teachers among their aims of using instructional tools and materials: for students to attain a high level of achievement, to diminish time losses, for students to acquire more knowledge and skills, to make students learn by doing and living, to promote their levels of motivation and care, to help them learn indelibly, concretely, to provide them with necessary knowledge. But it was seen that factors of gaining control over classroom and preventing verbalism, to contribute their critical thinking and problem solving skills and to develop their creativeness, to reduce using of time, to evaluate their success were not included among teachers’ aims of using instructional tools and materials.
Key Words: Education, Instruction, Instructional Tools and Materials, Technology.
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
GİRİŞ
Günümüzde bilim ve teknoloji çok ileri düzeylerde gelişme göstermiştir. Bu gelişmeler hayatımızın her yanını sarmış ve teknolojik araçlar yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir. Sınıf ve okul ortamında insan hayatının bir bölümünün geçtiğini ve bu yerlerde hayatı öğrendiğimizi ve hayata hazırlandığımızı düşündüğümüzde, bu mekânlarda öğretim araç-gereçlerinden (ÖAG’lerden) öğrencilerimizin yararlanması kaçınılmaz bir hal almıştır. Gelişen ve değişen dünyamızda öğretmenlerimizin öğrenme ortamlarını etkin kullanmak ve 21. yüzyılın bireylerini yetiştirmek için gösterdikleri uğraşta, öğretim araç ve gereçlerinin yeri ve önemi yadsınamaz bir gerçektir (Şahin ve Yıldırım, 1999: 1).
Geleneksel eğitim ortamı olarak kullanılan sınıflarda, öğretmen ve ders kitabı kapalı sınıf ortamının ana öğeleri arasında kabul edilmektedir. Çağdaş anlamda ise eğitim ortamı kavram ve kapsamında farklılıklar söz konusudur. Bugün yeni eğitim ortamlarını oluşturan insan gücünde, tesis ve donatımda, araç ve gereçte çeşit ve nitelik yönünden geleneksel ortamlara kıyasla bir hayli değişme ve gelişme meydana gelmiştir (Alkan, 2005: 127).
Eğitim teknolojisindeki yeni gelişmeler öğretim araç-gereçlerine de yansımış, nitelik ve nicelik olarak daha gelişen öğretim araç-gereçlerinin kullanımı eğitim açısından öğretmene, öğrenciye, dersin işlenişine ve eğitimin genel ve özel hedeflerine ulaşma bakımından birçok faydayı da beraberinde getirmiştir. Öğretim araç-gereçleri kullanımı uygulama açısından öğretmene kolaylık sağlamış ve öğretmenin ders anlatmak için harcadığı zaman ve tahta kullanımı (Koşar ve diğerleri, 2003: 43) ile laf kalabalıklığının önemli ölçüde azalmasını sağlamıştır.
Ayrıca öğretim araç-gereçlerinin eğitim-öğretim sürecindeki eğitsel amaçların gerçekleştirilmesinde doğrudan etkileri vardır ve bu etkiler öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanmalarının önemli nedenlerini oluşturmaktadır. Çünkü ÖAG kullanımıyla öğrencilerin derse karşı olan ilgisi daha çok çekilir, öğrenciler daha aktif olur, bireysel niteliklerine uygun çok sayıda örnek yapar, başarılarını artırır, gerçek öğrenme deneyimi yaşar, kubaşık çalışma fırsatı yakalar, eleştirel düşünür, öğrencilerin problem çözme ve yaratıcılık becerileri gelişir (Cnets, 2006). Öğretim araç-gereçlerini kullanmak, öğretim programlarının uygulamada başarılı olmasına da yardımcı olmasının yanı sıra dersi sıkıcılıktan kurtararak dersin işlenmesini daha zevkli hale getirir, zaman kullanımını önemli ölçüde azaltır ve derslerin verimini artırır.
176
Öğretmenlerin Öğretim...
Derslerde ÖAG’leri kullanmak, öğrencilerin öğrenmelerini kolaylaştırır. Dolayısıyla öğretmen derste hangi yöntem ve tekniği kullanırsa kullansın, mutlaka öğretim araç ve gereçlerinden yararlanmalı ve derslerini bu araç-gereçlerle desteklemelidir. Bilim ve teknolojideki değişmeler ve gelişmeler sonucunda, eğitimde daha nitelikli öğrenciler yetişmesi beklenmekte ve bu nitelikteki öğrencilerin yetişmesi için ise eğitimcilerin öğrenme ortamlarını daha etkili hale getirmesi gerekmektedir. Etkili öğretim ortamı oluşturmak için de öğretim araç ve gereçlerinden yararlanmak kaçınılmazdır. Artık eğitimde öğrencilerin bilgiyi tek bir kaynaktan alma ve ezberleme yerine; bilgiye ulaşma yollarını bilen, bilgiyi kullanabilen ve karşılaştığı sorunlarda bilgiyi kullanarak sorunlara çözüm yolu arayan bireylerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.
Öğretim araç-gereçlerinin eğitim-öğretim açısından bu kadar öneme sahip olmasına karşın, öğretmenlerin bu araç ve gereçlerden yeteri kadar yararlanamadıkları görülmektedir. Bunun temel nedenleri ise şöyle sıralanabilir (Birol ve Ergin, 2000: 82–83; Hasançelebi, 2005; Demirel, 2001: 75; Rıza, 2000: 65–70; Uşun, 2000; Alkan, 2005: 72; Jan Gahala, 2005):
1.
Öğrenci-öğretmen iletişiminin azalacağı düşüncesi,
2.
Öğretmenlerin yeni görevler üstlenmek istememesi,
3.
Öğrenme-öğretme sürecinin mekanikleşeceği düşüncesi,
4.
Öğretim araç-gereçlerinin öğretmenin yerini alacağı düşüncesi,
5.
Öğretmenlerin öğretim araç-gereçleri kullanımına karşı olan isteksizliği,
6.
Öğretmenlere yardım edecek teknik eleman veya teknik uzmanın olmaması,
7.
Öğretmenlerin öğretim araç-gereçleri hakkında az bilgiye ve kulanım yeteneğine sahip olması,
8.
Öğretmenlerin teknolojik öğretim araç-gereçlerini kullanmak istememeleri,
9.
Öğretim araç-gereçleri kullanımının öğretmenlerin kısa sürede niteliksizleşmesine, böylece kendilerini kötü hissetmelerine ve işlerinde yabancılaşmalarına sebep olacağı düşüncesi,
10.
Öğretim araç-gereçleri kullanımı sonucu öğretmenler ve öğrenciler arasındaki yeni bir iletişim biçimi geliştirmenin zorunlu olmasına ve bunun için de yeterli kültür olmaması nedeni ile sürekli yan sorunlar ortaya çıkabileceği düşüncesi,
11.
Öğretim araç ve gereçlerinin kullanılmasıyla öğretmenlerin; önemlerinin azalacağını, işlerini kaybedeceklerini ve yeni görevleri üstleneceklerini düşünmeleridir.
Sayılan bu olumsuz düşüncelerin ortadan kaldırılarak öğretmenlerin derslerinde ÖAG kullanmaları sağlanmalıdır. ÖAG’lerin ne zaman, nerede, nasıl ve kimler tarafından kullanılacağı ise öğretim planlarında belirtilmesi gerekmektedir. Bunun için öğretmenin 177
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
öğretim etkinliklerini planlarken bir konuyu etkili şekilde öğretebilmek için hangi teknolojik araçların hangi koşullar altında, hangi yöntem, strateji ve tekniklerle kullanılacağını bilmesi ve bu soruya ona göre cevap vermesi gerekmektedir (Demirel, 2001: 24). Bir öğretmen derslerinde hangi yöntem ve teknikleri kullanacağını bilmeden veya karar vermeden, derslerinde hangi tür öğretim araç-gereçleri kullanacağını bilemez. Böyle bir durumda rastgele araç-gereç seçimi ve kullanımı yaptığı zaman istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Bunun için amaca uygun ÖAG’ler seçilmelidir.
Profesyonel ve işinin bilincinde olan öğretmen, eğitim-öğretimin hedef kitlesi olan öğrenciyi her yönden iyi tanımalıdır. Çünkü öğretmenin hazırlayacağı konu, yöntem ile öğretim araç ve gereçleri öğrenciye yönelik ve öğrencilere uygun olmalıdır. Öğretmenin eğitim-öğretim faaliyetlerinde kullanacağı yöntem, teknik ve araç-gereçlerin birbirleriyle uyum içinde olmasına özen gösterilmelidir. Aynı zamanda, uygulanmakta olan programlara uygun ders araç-gereçlerinin, günün koşullarına ve öğretim görenlerin isteklerine göre hazırlanmasına dikkat edilmelidir (Baytekin, 2004: 102).
Öğretim araç-gereçlerinin teorik faydaları ne kadar çok olursa olsun, bunların eğitim ortamlarında kullanımı için hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin belirli düzeyde bilgi ve beceri sahibi olmaları gerekir. Eğer öğretmen öğretim araç-gereçlerini kullanma becerilerine yeteri kadar sahip değilse, onları derslerinde kullanmak istemez. Bunun yanında öğretim araç-gereçlerini kullanıp kullanmama sadece bilgi ve beceriye bağlı olmayıp, öğretmenlerin bunların derslerin işlenmesine ve öğrencilere olan faydasına inanması ve öğretim araç-gereçlerini kullanma yönünde istekli olmaları da gerekmektedir (Yalın, 1999: 75).
ÖAG kullanımı konusunda yapılan bazı araştırma sonuçları şu şekilde karşımıza çıkmaktadır.
Yıldırım’ın (2000) yaptığı çalışma sonucunda öğretmenlerin % 30,24’ünün derslerde görsel ve işitsel araç kullanmadıkları, % 57,71’inin ise kısmen kullandıkları tespit edilmiştir. Rüzgâr’ın (2005) yaptığı deneysel çalışmada, teknolojik araçların eğitimde kullanılmasının bilginin edinimine ve başarının arttırılmasına yardımcı olduğu belirlenmiştir. Sivin-Kachala ve Bialo’nun (2000) yaptıkları çalışma sonucunda, eğitimin her kademesinde özel eğitime ihtiyaç duyan tüm öğrencilerin, zengin teknoloji ortamları sayesinde bütün derslerdeki başarılarının önemli derecede arttığı, öğrenme ve kendilerine olan güven konusundaki davranışlarının düzeldiği tespit edilmiştir. Roschelle ve diğerlerinin (2000) yaptıkları çalışmada bilgisayar teknolojilerinin, öğrencilerin öğrenme ve özellikle eleştirel düşünme, analiz etme, bilimsel araştırma vb. becerilerinin gelişmesine yüksek düzeyde yardımcı olduğu, öğrencileri gerçek güvenilir bilgilere
178
Öğretmenlerin Öğretim...
ulaştırdığı ve öğrencilere kompleks ödev hazırlama ve işbirlikli öğrenme fırsatları sunduğu ortaya çıkmıştır. Smith ve diğerlerinin (2001) yaptıkları araştırmada teknolojik araçların, öğrencilerin işbirlikli ve etkileşimli öğrenmelerine olumlu katkısı olduğu belirlenmiştir. Boster ve diğerlerinin (2002) yaptıkları çalışmalarda, sınıf öğretmenleri tarafından geliştirilen ve ders içerinde kullanılan cd, kaset, video kliplerin öğrenci başarısını artırdığı belirlenmiştir. Hersh ve diğerlerinin (2003) yaptıkları deneysel araştırma sonucunda, teknoloji kullanımıyla yapılan öğrenme ve öğretmenin, geleneksel eğitime göre öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal davranışları üzerinde küçük ama pozitif etki yaptığı ortaya çıkmıştır. eMINTS National Center (2005) tarafından yapılan çalışmada ise networku kullanan öğrencilerin, kullanmayan öğrencilere göre bilgiyi daha eğlenceli ve daha fazla öğrendikleri tespit edilmiştir.
Problem Durumu
Öğretim araç-gereçleri konusunda birçok araştırma yapılmış ve bu araştırmalar genelde ÖAG’lerin; okullardaki mevcut durumu, eksikliği, eskiliği, bozukluğu, kullanım durumu, hangi derslerde daha fazla kullanıldığı, öğrenci başarısına olan etkisi ve öğretmenlerin ÖAG kullanım becerileri vb. üzerinde yoğunlaşmıştır. Ancak öğretmenlerin ÖAG’leri kullanım amaçlarına ilişkin bir çalışmaya rastlanılmamış ve bu durum özelde öğretim araç-gereçleri kullanımı konusunda, genelde öğretim teknolojileri alanında bir eksiklik olarak görülmüştür. Bunun için öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanım amaçlarını ortaya çıkarmak önem arz etmektedir.
Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın genel amacı; ilköğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin öğretim araç ve gereçlerini kullanım amaçlarını kendi görüşlerine dayalı olarak tespit etmektir.
Araştırmanın Yöntemi
Öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanım amacını belirlemeyi amaçlayan bu araştırma betimsel bir nitelik taşımaktadır.
Evren ve Örneklem
Araştırmanın evrenini, Elazığ il merkezinde 2005–2006 eğitim-öğretim yılında eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmekte olan devlet ve özel ilköğretim okulları ikinci kademe branş öğretmenleri oluşturmaktadır. Örneklemi ise ilgili evrenden tesadüfî örnekleme yöntemiyle seçilmiş 430 öğretmen oluşturmaktadır.
Veri Toplama Aracının Geliştirilmesi ve Uygulanması 179
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
İlgili literatür taramasından elde edilen bilgiler ışığında ve uzman görüşlerine dayalı olarak araştırmanın amacına uygun anket formu geliştirilmiştir. Anket iki bölümden oluşmuş; birinci bölümde araştırmaya katılan öğretmenlerin kişisel bilgilerine yönelik beş madde, ikinci bölümde öğretmenlerin öğretim araç-gereçleri kullanım amaçlarını belirlemeye yönelik on sekiz madde yer almaktadır. Anket sorularına katılma derecesi bakımından; Evet, Kısmen ve Hayır olarak üçlü likert tipi ölçek kullanılmış ve katılım sınırları ise 3,00–2,35 Evet, 2,34–1,68 Kısmen ve 1,67–1,00 Hayır olarak sınırlandırılmıştır. MEB izinli yapılan bu araştırmada, dağıtılan anket sayısı 615 olup, bunlardan 440’ı geri alınmış ve yapılan değerlendirme sonucu 10 anket geçersiz sayılarak toplam 430 adet anket değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Anketin güvenirlik çalışması için Cronbach Alpha istatistiksel işlemi yapılmış ve güvenirlik katsayısı Alpha =.87, Bartlett Testi = 8594,550 ve geçerlik katsayısı KMO =.85 olarak hesaplanmıştır.
Verilerin Çözümlenmesi
Ölçme aracıyla toplanan veriler SPSS for Windows paket programıyla analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin kişisel bilgilerini belirlemek için frekans ve yüzde alma tekniği, öğretmenlerin araç-gereçlerini kullanım amaçlarını belirmek için aritmetik ortalama ve standart sapma teknikleri kullanılmıştır.
BULGULAR VE YORUMLARI
1.
Öğretmenlerin Kişisel Bilgilerine İlişkin Bulgular
Öğretmenlerin kişisel bilgileri Tablo 1’de görülmektedir. Buna göre araştırmaya katılan öğretmenlerin kişisel bilgilerine ilişkin bulgular incelendiğinde öğretmenlerin % 54,0’ü erkek ve % 46,0’sı bayan olup genel olarak cinsiyet dağılımının birbirine yakın olduğu görülmektedir.
Branşlara göre katılımın en fazla % 18,1 ile Fen Bilgisi ve % 17,9 ile Sosyal Bilgiler, % 16,5 ile Türkçe ve % 12,3 ile de Matematik öğretmelerinin oluşturduğu görülmektedir. Bu bulgunun elde edilmesinde ders saatleri bakımdan bu ders öğretmenlerinin okullarda daha fazla sayıda olması etki etmiş olabilir. Görev yapılan okul türü bazında ise öğretmenlerin % 94,2’sinin devlet ilköğretim okulunda görev yaptığı tespit edilmiştir. Bu sonucun ortaya çıkmasına Elazığ il merkezinde özel ilköğretim okulu sayısının çok az olması etki etmiştir. Öğrenim düzeyleri bakımından öğretmenlerin % 84,4’ünün lisans mezunu, kıdem bakımından ise % 52,6’sının 1–10 yıl arası kıdeme sahip olduğu belirlenmiştir.
180
Öğretmenlerin Öğretim...
Tablo 1: Öğretmenlerin Kişisel Özellikleri (N=430)
Kişisel Özellikler
f
%
Öğretmenlerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımı
Erkek
232
54,0
Bayan
198
46,0
Öğretmenlerin Branşlara Göre Dağılımı
Fen Bilgisi Öğretmeni
78
18,1
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
77
17,9
Türkçe Öğretmeni
71
16,5
Matematik Öğretmeni
53
12,3
İngilizce Öğretmeni
39
9,1
Diğer
112
26,1
Öğretmenlerin Görev Yaptıkları Okul Türüne Göre Dağılımı
Devlet İlköğretim Okulu
405
94,2
Özel İlköğretim Okulu
25
5,8
Öğretmenlerin Öğrenim Düzeylerine Göre Dağılımı
Ön Lisans
20
4,7
Lisans
363
84,4
Lisans Üstü
47
11,0
Öğretmenlerin Mesleki Kıdemlerine Göre Dağılımı
1–10 yıl
226
52,6
11–20 yıl
119
27,7
21 ve Üzeri
85
19,7
Toplam
430
100.0
2. Öğretmenlerin, Öğretim Araç-Gereçlerini Kullanım Amaçlarına İlişkin Bulgular ve Yorumlanması
Tablo 2’de öğretmenlerin hangi amaçları gerçekleştirmek için öğretim araç-gereçlerini kullandıklarına ilişkin bulgular yer almaktadır.
“Sınıf kontrolünü sağlamak için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin katılım ortalamasının X= 1,78 olduğu ve “kısmen” görüşü belirttikleri sonucu ortaya çıkmıştır. Bu sonuçla ilgili olarak ÖAG kullanımının birinci derecedeki amaçlarından birinin sınıf kontrolünü sağlamak olmadığı çıkarılabilir.
“Laf kalabalıklığını (verbalizm) önemli ölçüde azalttığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin X=1,87 ile “kısmen” görüşü belirttikleri görülmektedir. Oysa öğretmenlerin bu madde için “evet” demeleri beklenirdi. Ancak derslerde öğrencilere ÖAG’lerin nasıl kullanılacağını belirtmeleri, yanlış kullanımı düzeltmek için doğru kullanımı göstermeleri, ÖAG kullanımından kaynaklanan yaşanılabilecek düzen bozukluğu ve laubalilik hali vb. nedenler öğretmenlerin “kısmen” görüşü belirtmelerine etki etmiş olabilir. Sınıfta sağlıklı bir iletişim kurulamamasının en önemli nedenleri arasında, geleneksel olarak adlandırılan düz anlatım yöntemine fazla ağırlık verilmesi
181
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
gösterilebilir. Araç-gereç kullanılması bu sorunu önemli ölçüde azaltacaktır.
Tablo 2: ÖAG Kullanım Amaçlarına İlişkin Görüşlerin Aritmetik Ortalama ve Standart Sapma Sonuçları
No
Maddeler X
SS
1
Sınıf kontrolünü sağlamak için ÖAG’yi kullanırım.
1,78
0,76
2
Laf kalabalıklığını (verbalizm) önemli ölçüde azalttığı için ÖAG’yi kullanırım.
1,87
0,76
3
Zaman kullanımını önemli ölçüde azalttığı için ÖAG’yi kullanırım.
2,12
0,79
4
Öğrencilerin yüksek başarı elde etmeleri için ÖAG’yi kullanırım.
2,68
0,55
5
Öğrenciye daha fazla bilgi ve beceri kazandırma amacıma ulaşmak için ÖAG’yi kullanırım.
2,75
0,50
6
Öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesine katkı sağladığı için ÖAG’yi kullanırım.
2,73
0,55
7
Öğrencilerin derslere olan ilgisini azalttığı için ÖAG’leri kullanmam.
1,60
0,05
8
Öğrencilerin motivasyon ve dikkatini artırdığından dolayı ÖAG’yi kullanırım
2,75
0,51
9
Öğrencilerin kalıcı öğrenmelerine yardımcı oluğundan dolayı ÖAG’yi kullanırım.
2,78
0,48
10
Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmeleri için ÖAG’yi kullanırım.
2,21
0,74
11
Öğrencilerin problem çözme ve eleştirel düşünmelerine katkı sağladığı için ÖAG’yi kullanırım.
1,88
0,72
12
Öğrencilerin bilgi ihtiyacını karşılamak için ÖAG’yi kullanırım.
2,68
0,55
13
Öğrenci başarılarını değerlendirmek için ÖAG’yi kullanırım.
2,20
0,78
14
Sınıf içi iletişimi azalttığı için ÖAG’leri kullanmam.
1,58
0,06
15
Derslerin verimini artırdığı için ÖAG’yi kullanırım.
2,75
0,51
16
Öğrenme-öğretme süreçlerine çeşitlilik, renklilik ve değişiklik kattığı için ÖAG’yi kullanırım.
2,77
0,50
17
Dersin işlenmesini zevkli hale getirmek için ÖAG’yi kullanırım.
2,76
0,51
18
Gerçek hayatı derslere yansıttığı için ÖAG’yi kullanırım.
2,53
0,62
“Zaman kullanımını önemli ölçüde azalttığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin katılım ortalaması X=2,12 olup, “kısmen” görüşü ortaya çıkmıştır. Böyle bir görüşün ortaya çıkması düşündürücüdür. Çünkü ÖAG’leri kullanmak ders zamanını etkili ve verimli kullanmak açısından oldukça önemlidir. Bu sonucun ortaya çıkmasında derslerde kullanılan ÖAG’lerin öğrencilere nasıl kullanılacağını göstermesi, bu araç-gereçleri kullanıma hazırlama (kurma, çalışmasını deneme), bazı durumlarda geçici arıza olduğunda sorun giderme çabası vb. nedenleri düşünmeleri etki etmiş olabilir.
“Öğrencilerin yüksek başarı elde etmeleri için ÖAG’yi kullanırım” maddesine öğretmenlerin 2,68 aritmetik ortalama ile “evet” görüşü belirttikleri görülmektedir. Öğretmenlerin; derslerde ÖAG kullanımın öğrenciye somut yaşantılar sağladığı ve onların yaparak ve yaşayarak öğrenmesine sebep olduğu için bilgilerinde kalıcılığın fazla olacağını bilmeleri, bilgiye ulaşma, ödev hazırlama, ders sunma, çizim yapma vb. işlerde öğrenciye fayda sağlamasının sonucu öğrenci başarısını artırdığını düşündükleri yorumu yapılabilir. Yani öğretmenler öğrencilerin yüksek başarı elde etmelerinde ÖAG’nin
182
Öğretmenlerin Öğretim...
faydasına inanmaktadırlar.
“Öğrenciye daha fazla bilgi ve beceri kazandırma amacıma ulaşmak için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin katılım ortalamasının X=2,75 olduğu ve “evet” görüşünde yoğunlaştıkları tespit edilmiştir. Sözel ve soyut anlatımla öğrencilere kazandırılamayan bazı davranışların ÖAG kullanımı yardımıyla kazandırılması, somut yaşantılar kazandırma ve sınıfa getirilemeyen nesnelerin örneklerini sunmaya yardımcı olması, şekil, fotoğraf, çizim, şema vb. konularda daha fazla ve ayrıntılı bilgi sunmaları mümkündür. Öğretmenlerin bu amacı gerçekleştirmek için ÖAG’leri kullanmaları olumlu bir bulgu olarak değerlendirilebilir.
“Öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesine katkı sağladığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için de öğretmenler X=2,73 ile “evet” demişlerdir. ÖAG öğrencilere somut yaşantı sağlaması, öğrencilerin birden fazla duyu organını harekete geçirmesi, aktif katılımı sağlaması ve kendi yaptıkları somut yaşantılarla öğrenmeleri vb. yönlerinden dolayı böyle bir amacı gerçekleştirmede etkili olmaktadır. Bir şeyi gerçekleştirerek elde edilen bilginin % 90 zihinde kalıcılığını sağlaması ve bir şeyi gerçekleştirmede ÖAG kullanımının önemli olması ve ÖAG kullanımının öğrencileri hedef davranışlara yaparak-yaşayarak ulaştırmasını sağlaması, ortaya çıkan sonucu destekler niteliktedir. Sonuç olarak ÖAG kullanımının öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmelerine yardımcı olmasının, öğretmenlerin ÖAG kullanım amaçları arasında önemli yer tuttuğu belirlenmiştir.
“Öğrencilerin derslere olan ilgisini azalttığı için ÖAG’leri kullanmam” maddesi için aritmetik ortalama 1,60 olup “hayır” görüşü ortaya çıkmıştır. ÖAG kullanımının öğrencilerin dikkat ve motivasyonunu artırdığını ve dersin canlı geçtiğini sağladığı bilimsel bir gerçektir. Netice itibariyle ÖAG kullanımının öğrencilerin derslere karşı olan ilgisini azaltmadığı ve öğretmenlerin de böyle bir düşünce taşımadıkları ortaya çıkmıştır.
“Öğrencilerin motivasyon ve dikkatini artırdığından dolayı ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin katılım ortalamasının X=2,75 olduğu ve “evet” görüşü belirttikleri görülmüştür. Derslerde ÖAG kullanımının öğrencilerin ilgisini yüksek tutmasını sağlaması, öğretmen kaynaklı sözel ağırlıklı anlatımdan ziyade görsel, işitsel, dokunsal olarak farklı ÖAG kaynaklarından bilgi almaları ve yazılı bilgiler, çizimler, şekiller, grafikler, resimler, sesler vb bilgi kaynaklarının farklı özelliklerde sunulması öğrencinin motivasyonunu ve derse karşı isteğini artırmaktadır. Sonuç olarak öğretmenler öğrencilerin motivasyon ve dikkatlerini artırmasını, ÖAG kullanımına etki eden önemli bir amaç olarak görmektedirler.
Öğretmenler “öğrencilerin kalıcı öğrenmelerine yardımcı olduğundan dolayı 183
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
ÖAG’yi kullanırım” maddesi için 2,78 aritmetik ortalama ile “evet” görüşünde birleşmişlerdir. ÖAG kullanımının öğrencilere somut yaşantı sağlaması, yaparak ve yaşayarak öğrenme imkânı sunması, öğrenci merkezli öğretim yöntemleri kullanımını artırması, öğrencinin aktif olmasını sağlaması ve birden fazla duyu organını öğrenme işine katması vb. faktörler öğrencinin bilgisinde kalıcılığı artırmaktadır. ÖAG kullanımının öğrencilerin kalıcı öğrenmelerine yardımcı olmasının, öğretmenlerin bu araç-gereçleri kullanım amaçları arasında önemli bir yer tuttuğu tespit edilmiştir.
Öğretmenler “öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmeleri için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için 2,21 aritmetik ortalama ile “kısmen” görüşünde yoğunlaşmışlardır. Bu bulgudan, öğretmenlerin ÖAG kullanımının öğrenci yaratıcılığını etkilemesinin tam olarak farkında olmadıkları veya ÖAG kullanım amaçları arasında öğrenci yaratıcılığını geliştirmek amacının çok fazla olmadığı yorumu yapılabilir. Bu bakımdan, öğretmenlerin ÖAG kullanımının öğrenci yaratıcılığına etki etmemesi, ÖAG kullanımının öğrenci yaratıcılık özelliklerini etkilemediğine inanması veya bu araç-gereçleri bu amaç doğrultusunda kullanmamaları böyle bir sonucun ortaya çıkmasına etki etmiş olabilir. Oysaki öğrencilerin yaratıcı düşünmelerinde uygun öğretim araç-gereçlerinin kullanılması oldukça etkili olabilmektedir.
“Öğrencilerin problem çözme ve eleştirel düşünmelerine katkı sağladığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesine de öğretmenlerin X=1,88 olarak “kısmen” görüşünde yoğunlaştıkları görülmektedir. Problem çözme bilimsel süreç, işlem ve bir bakıma eleştirel düşünme gerektirir. Bu bakımdan ÖAG’ler öğrencilere bilimsel süreç içinde bilgiye ulaşma yolları sunan kanal görevindedir. Problem çözme ve eleştirel düşünce sağlamasının, öğretmenlerin ÖAG kullanım amaçlarından olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar bazı araştırma bulguları ile çelişmektedir. Örneğin Roschelle ve diğerleri (2000) yaptıkları çalışma sonucunda, bilgisayar teknolojilerinin öğrencilerin öğrenme ve özellikle eleştirel düşünme, analiz etme, bilimsel araştırma vb. becerilerinin gelişmesine yüksek düzeyde yardımcı olduğunu ortaya çıkarmışlardır.
“Öğrencilerin bilgi ihtiyacını karşılamak için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin katılım ortalaması X=2,68 olduğundan “evet” görüşü belirtmişlerdir. Öğrencilerin merak ettikleri soruların cevaplarını bulmaları, sınıf içerisine getirilemeyen farklı özellikteki bilgilerin ÖAG kullanımı yardımıyla öğrencilere gösterilmesi, daha fazla bilgi elde etmek isteyen öğrencilere laboratuar veya bilgisayar odalarının hizmet vermesi vb. özellikler böyle bir sonuca ulaşmada etkili olmuş olabilir. Öğrencilerin bilgiyi tek bir kaynaktan alma ve onu ezberleme mantığı tarihe karışmıştır. Günümüzde bilgiye ulaşma yollarını bilen, bilgiyi kullanabilen ve bilgiyi kullanarak sorunlara çözüm
184
Öğretmenlerin Öğretim...
yolu arayan bireylerin yetiştirilmesi önem kazanmıştır. Bu bağlamda öğrencilerin belirtilen niteliklere sahip olarak yetişmelerinde ÖAG kullanımının önemi artmaktadır. Bu çalışmayla, öğrencilerin bilgi ihtiyaçlarını karşılamasının, öğretmenlerin ÖAG kullanım amaçları arasında yer aldığı tespit edilmiştir.
Öğretmenler “öğrenci başarılarını değerlendirmek için ÖAG’yi kullanırım” maddesine 2,20 aritmetik ortalama ile “kısmen” görüşü belirtmişlerdir. Bu bulguya göre ÖAG kullanımının öğrenci başarısını değerlendirmek olmadığı anlaşılmakta ve bu durumun ÖAG kullanımı için önemli bir amaç olmadığı görülmektedir.
“Sınıf içi iletişimi azalttığı için ÖAG’leri kullanmam” maddesi için, öğretmenler X=1,58 aritmetik ortalama ile “hayır” görüşü ortaya koymuştur. ÖAG kullanımı özellikle de düz anlatım yönteminin sıkıcılığını ve tekdüzeliğini ortadan kaldırması ve öğretmen-öğrenci arası bilgi transferinde iletişim kanallarına yardımcı veya bu kanallardan biri olması sınıf içi iletişimi olumlu yönde etkilemektedir ve bu durum ÖAG’lerin iletişim sisteminin bir kanalı olmasının doğal sonucudur. Bu nedenle ÖAG kullanımının sınıf içi etkileşimi azaltmadığı ve öğretmenlerin ise böyle bir amaç taşımadıkları ortaya çıkmıştır.
“Derslerin verimini artırdığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için, öğretmenlerin katılım ortalamasının X=2,75 olduğu ve “evet” görüşü belirttikleri görülmüştür. Bu bulgudan öğretmenlerin ÖAG kullanım amaçlarından birinin derslerin verimini artırması olduğu tespit edilmiştir.
Öğretmenler “öğrenme-öğretme süreçlerine çeşitlilik, renklilik ve değişiklik kattığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesine 2,77 aritmetik ortalamayla “evet” düzeyinde katılmışlardır. Böylece ÖAG kullanımının derslere canlılık katmasının, öğretmenlerin bu araç-gereçlerin önemli kullanım amaçlarından biri olduğu belirlenmiştir.
“Dersin işlenmesini zevkli hale getirmek için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için de öğretmenlerin 2,76 aritmetik ortalama ile “evet” seçeneğinde yoğunlaştığı görülmektedir. ÖAG kullanımının temel amaçlarından birinin derslerin işlenmesini zevkli hale getirmesi olduğu ortaya çıkmıştır.
Öğretmenler “gerçek hayatı derslere yansıttığı için ÖAG’yi kullanırım” maddesi için X=2,53 olarak “evet” görüşü belirtmişlerdir. Sınıf içerisinde canlandırılması ve yaşanması mümkün olmayan bazı örnek olay ve durumların ÖAG’ler aracılığıyla sınıf ortamına taşınması, ÖAG kullanımı için önemli bir amaç olarak tespit edilmiştir.
SONUÇ
Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle günümüzde bilginin yapısı, bilgiyi öğretenin ve öğrenenin niteliksel ve niceliksel özellikleri ve görevleri, geçmiş dönemlere göre
185
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
değişmiştir. Eğitim-öğretim açısından bakıldığında öğreten konumundaki öğretmen bilginin kaynağı değil, bilgiye giden yol gösterici konumunu; öğrenen konumundaki öğrenci ise pasif bilgi alıcısı değil, öğrenmeye aktif katılımı ve gayretiyle öğrenci merkezli öğrenme görevini üstlenmiştir. Böylece daha nitelikli öğrencilerin yetişmesi beklenmekte ve bu nitelikteki öğrencilerin yetişmesi için eğitimcilerin öğrenme ortamlarını daha etkili hale getirmesi gerekmektedir. Etkili öğretim ortamı oluşturmak için öğretim araç ve gereçlerinden yararlanmak da gerekmektedir. Öğretim araç ve gereçlerinin kullanımının, öğrenme-öğretme sürecindeki eğitsel amaçların gerçekleştirilmesinde doğrudan etkileri vardır. Öğretmenlerin, derslerinde kullanacakları öğretim araç-gereçlerinin gerek seçiminde gerekse uygulanmasında bu eğitsel amaçlara ulaşılmaya çalışılması oldukça etkili olmaktadır. İşte bu çalışmada, öğretmenlerin öğretim araç-gereçlerini kullanım amaçlarının neler olduğu veya bu amaçlardan hangilerine daha çok yoğunlaştıkları belirlenmeye çalışılmıştır.
Bu çalışma ile; öğrencilerden yüksek derecede başarı elde etmek isteme, öğrencilere daha fazla bilgi ve beceri kazandırma, derslerin verimini artırma ve işlenmesini zevkli hale getirme, öğrenme-öğretme süreçlerine çeşitlilik, renklilik ve değişiklik katma, gerçek hayatı derslere yansıtma, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesine katkı sağlama, motivasyon ve dikkatini artırma, kalıcı öğrenmelerine yardımcı olma ve bilgi ihtiyacını karşılamanın öğretmenlerin ÖAG’leri kullanım amaçları arasında olduğu tespit edilmiş ve öğretmenlerin bu amaçları gerçekleştirmek için ÖAG’leri kullandıkları ortaya çıkmıştır.
Bunun yanı sıra öğrencilerin; yaratıcılıklarını geliştirme, problem çözme ve eleştirel düşünmelerine katkı sağlama ve başarısını değerlendirme ile sınıf kontrolünü sağlama, verbalizmi önleme ve zaman kullanımını azaltmanın öğretmenlerin ÖAG’leri kullanım amaçları arasında olmadığı veya çok az olduğu belirlenmiştir. Böyle bir sonucun elde edilmesi, ÖAG’lerin hizmet ettiği amaçların öğretmenler tarafından tam anlamıyla anlaşılmadığını ortaya koymakta ve bu durum ÖAG kullanımı için olumsuz etki etmektedir. Özellikle yaratıcı düşünen, eleştirel düşünen, problem çözme bilgi ve becerisine sahip olan bireylere şiddetle ihtiyaç duyulan çağımızda, öğretmenlerin bu türden amaçların gerçekleşmesine yönelik olarak öğretim araç-gereçlerinden yeterince faydalanmamaları oldukça düşündürücü olumsuz bir sonuç olarak belirlenmiştir.
ÖAG kullanımı amaçlarına tam hizmet etmesi için öğretmenler; öğretim planlarında ne zaman ve ne kadar sürede ÖAG kullanılacağını belirlemeli, ÖAG’leri öğrencilerin derse ilgisini artıracak şekilde kullanmaya özen göstermelidir. Bunu sağlamak için öğretmenlerin öğrenci özelliklerini ve isteklerini dikkate almaları ve
186
Öğretmenlerin Öğretim...
ÖAG’lerin kullanımını iyi bilmeleri gerekmektedir. Ayrıca öğretmenler ÖAG’leri kullanırken sınıf içi iletişimin azalmamasına dikkat etmelidir. Bunun için ÖAG kullanımının gerekli olduğu derslerde öğrenci merkezli yöntem ve tekniklere ağrılık verilmelidir. Ayrıca öğretmenler ÖAG kullanımının öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirip problem çözmeye katkı sağladığının, zamanı ve verbalizmi azalttığının bilincinde olmalı ve bu özellikler öğretmenlerin ÖAG kullanım amaçları arasında yer almalıdır.
KAYNAKÇA
Alkan, C. (2005), Eğitim Teknolojisi, Ankara, Anı Yayıncılık.
Baytekin, Ç. (2004), Öğrenme Öğretme Teknikleri ve Materyal Geliştirme, Ankara, Anı Yayıncılık.
Birol, C., Ergin, A. (2000), Eğitimde İletişim, Ankara, Anı Yayıncılık.
Boster, F.J., Meyer, G.S., Roberto, A.J., and Inge, C.C. (2002), A report on the effect of the unitedstreaming application on educational performance, Erişim tarihi, 20.07.2006, http://www. ncrel.org/sdrs/areas/issuesmethods/technlgy/te800.htm#researchresult.
Cnets, (2006), Technology Foundation Standards for Students, Erişim tarihi, 10.07.2006, http://cnets.iste.org/students/s_stands.html
Demirel, Ö., Seferoğlu, S. ve Yağcı, E. (2001), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara, Pegem A Yayıncılık.
EMINTS National Center. (2005), Fact sheet, Columbia, MO, Erişim tarihi, 20.07.2006, http://www.emints.org/about/emintsfactsheet.pdf
Hasançelebi, H. (2005), Eğitimde Teknoloji Kullanımının Amaçları, Erişim tarihi, 17.12.2005, http://politics.ankara.edu.tr/~aksoy/eky/hhasancebi.doc
Hersh C. W., Meng-Fen L. and Georgette M. M. (2003), A Meta-Analysis of the Effectiveness of Teaching and Learning With Technology on Student Outcomes, Erişim tarihi, 10.07. 2006, http://www.ncrel.org/tech/effects2/abstract.htm
Jan Gahala, M.A. (2005), Promoting Technology Use in Schools, Erişim tarihi, 10.15.2005, http://www.ncrel.org/sdrs/areas/issues/methods/technlgy/te200.htm
Koşar, E., Yüksel, S. Özkılıç, R. Avcı, U. Alyas, Y. ve Çiğdem, H. (2003), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara, Pegem A Yayınları.
Rıza, E. T. (2000), Eğitim Teknolojisi Uygulamaları ve Materyal Geliştirme, İzmir, Anadolu Matbaası.
187
F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2008 18 (2)
Roschelle, J.M. Pea, R.D., Hoadley, C.M., Gordin, D.N. and Means, B.M. (2000), “Changing how and what children learn in school with computer-based Technologies”, The Future of Children, 10 (2) 76–101.
Rüzgâr, B. (2005), “Bilginin Eğitim Teknolojilerinden Yaralanarak Eğitimde Paylaşımı”, The Turkish Online Journal of Educational Technology, TOJET July 2005 ISSN: 1303–6521 Volume 4, Issue 3, Article 16.
Sivin-Kachala, J., Bialo, E. (2000), 2000 research report on the effectiveness of technology in schools (7th ed.), Washington, DC: Software and Information Industry Association.
Smith, G., Ferguson, D., and Caris, M. (2001), “Teaching college courses online vs. face-to-face [Electronic version]”, Technology Horizons in Education Journal, Vol. 28, No. 9, 18–26.
Şahin, Y. T., Yıldırım, S. (1999), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara, Anı Yayıncılık.
Uşun, Ş. (2000), Özel Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara, Pegem Yayınları.
Yalın, İ. H. (1999), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara, Nobel Dağıtım.
Yıldırım, V. (2000), İlköğretim Okulu Beşinci Sınıf Öğretmenlerinin Öğretim Yöntemleri Konusundaki Görüşleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Elazığ, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
188

KAYNAK (http://web.firat.edu.tr/sosyalbil/dergi/arsiv/cilt18/sayi2/175-188.pdf)

ÖĞRETİM ARAÇLARININ SEÇİMİ


Öğretim materyali Hazırlarken Göz Önünde Tutulması Gereken Noktalar:
Öğretim materyali hazırlarken göz önünde bulundurulması gereken noktalar:

- Öğretim materyali mutlaka amaçlı ve planlı bir seçim olarak hazırlanmalı ve kullanılmalıdır.

- Öğretim Materyali dersin hedef ve davranışlarına uygun olmalıdır.

- Öğretim Materyali öğrenci grubunun özelliklerine, hazır bulunuşluk düzeyine (bilgi, yetenek, güdülenmişlik) uygun olmalıdır. Materyalde kullanılacak nesneler (yazı, resim, şekil vb..) öğrencilerin özelliklerine uygun, kolayca kavranabilecek özellikte olmalıdır.

- Öğretim materyali içerik açısından basit, sade ve anlaşılır olmalıdır.

- Öğretmenin materyali kullanmadaki amacı öğretim ortamını öğrenci için daha anlamlı ve etkin kılmaktır. Fazla ayrıntılı, karmaşık, anlaşılması zor bir materyal öğrencinin belleğinde anlamlı kodlamaların oluşmasına hizmet etmeyecektir. O nedenle böyle bir materyal öğretmenin amacına hizmet edemez.

- Dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil, önemli ve özet bilgilerle donatılmalıdır. Öğretim materyali bütün bir içeriği öğrenciye aktarmak amacıyla hazırlanmaz. Amaç içeriğin ana temalarını öğrenciye sunmak; konunun anlaşılması zor olan yanlarını öğrencinin kafasında somutlamaya çalışmak olmalıdır.

- Görsel özellikler materyalin önemli noktalarını vurgulamak amacıyla kullanılmalıdır.

- Ancak amaca hizmet etmeyen, gereğinden fazla kullanılan görsel- işitsel öğe öğrencinin dikkatini dağıtabilir; öğrenme güdüsünü ortadan kaldırabilir. Örneğin bir sunumda kullanılan bir efektin ya da bir sesin sunumun her aşamasında tekrar edilmesi öğrencinin dikkati çekmekten çok dikkatini dağıtma rolü oynar.

- Materyal içindeki unsurlar birbirleri ile uyumlu ve bütünlük içinde olmalıdır.

- Yazılı metinler ve görsel işitsel öğeler, öğrencinin gelişim ve öğrenim özelliklerine uygun olmalıdır. Öğrencinin hayatı ile tutarlılık göstermelidir.

- Öğretim Materyali öğrencinin gerçek hayatı ile öğretim ortamı arasında bir köprü kurabilmektir. Bu yüzden öğretim materyalinin içerdiği her türlü görsel-işitsel öğe öğrencinin yakın çevresinde gördüğü ve anlamlaştırdığı gerçek nesneleri yansıtmalıdır.

- Gerçek hayatın sınıf ortamına taşınamayacağı durumlarda gerçek hayata en yakın modeller seçilmelidir.

- Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlanmalıdır.

- Öğretim materyali öğrenciyi öğrenme etkinliğine katacak, öğrencinin derse katılımını destekleyecek özelliklerde olmalıdır.

- Öğretim materyali her öğrencinin erişimine ve kullanımına açık olmalıdır.

- Her materyal bütün öğrencilerin kullanabileceği ve yararlanabileceği türden olmalıdır.

- Materyaller, öğretmenler kadar öğrencilerin de kullanabileceği kadar basit, kullanışlı olmalıdır. Hazırlanacak materyali, öğrenci öğretmenin rehberliği olmadan da kullanabilmelidir.

- Tekrar kullanılmaya yatkın, dayanıklı olmalıdır.

- Öğrettim materyalleri öğrencilerin ihtiyaç duydukları farklı zamanlarda ve sürelerde kullanılabilmeye uygun özelliklerde olmalıdır.

- Gerektiğinde kolaylıkla geliştirilebilir ve güncelleştirilebilir olmalıdır. Öğretim Materyalleri, içerikte meydana gelebilecek yenilikleri ve gelişimleri yansıtabilmeleri için güncelleştirilebilir yapıda olmalıdırlar.

Öte yandan bütün bu ilkelere uygun materyal geliştirebilmesi için, öğretmenin öğrenci gereksinimine uygun materyal geliştirmede yeterince bilgi ve beceri sahibi olması ve gerekli kaynaklara (alet, makine, para vb..) sahip olması gerekir. Öte yandan materyal hazırlarken öğretmen şu soruları da kendine sorabilmelidir.

Materyal genel olarak eğitim programı ile uyumlu, programı destekleyici özellikte midir?

Materyalin içerdiği bilgiler doğru ve güncel midir?

Materyalde kullanılan anlatım türü açık ve anlaşılabilir mi?

Materyal öğrenciyi güdüleyici ve ilgisini çekici nitelikte midir?

Materyal öğrencinin derse katılımını sağlayabiliyor mu?

Materyal teknik özellikler açısından yeterli mi?

Materyalin etkinliği hakkında önceden elde edilmiş bilgi var mı?

Materyal içerik açısından tarafsız ve öğretimsel nitelikte mi?

Materyalin nasıl kullanılacağını öğretmen ve öğrenci biliyor mu?

MATERYAL HAZIRLAMA İLKELERİ

Materyaller öğrencinin konuyu algılamasına ve öğretimin yapılmasına verimli bir biçimde katkıda bulunduğu ölçüde etkilidir, anlamlıdır.

MATERYAL HAZIRLAMADA UYULMASI GEREKEN İLKELER
• ANLAMLILIK İLKESİ: Bir materyal ne kadar anlamlı ise öğrenilmesi o kadar kolaydır.

• BİLİNENDEN BAŞLAMA İLKESİ: En iyi öğrenme somuttan soyuta, basitten karmaşığa, bilinenden bilinmeyene doğru gidendir.

• ÇOK ÖRNEK İLKESİ: Bir kavramın genişliğini göstermek için , o kavramla ilgili çok sayıda örnek sunmak gerekir.

• GÖRELİLİK İLKESİ: Materyallerde tahminler yerine veriler ve sonuçlar yer almalıdır.

• SEÇİCİLİK İLKESİ:İnsan duyusal alanına gelen uyarıcılardan yalnızca bir kaçını algılar.

• TAMAMLAMA İLKESİ: Bir birinden kopuk bir şekilde bir doğru üzerinde uzanan nesneler sürekli bir doğru, açık ve ya kırılmış figürler tamamlanmış bir figür şeklinde algılanır.

• FONUN ANLAMLILIĞI İLKESİ: Görsel işitsel materyallerde iletilmek istenen mesaja uygun, oa anlam katacak fon kullanılır.

• KAPALILIK İLKESİ: Kapalı bir alandaki figürler kapalı olmayan alandaki figürlere göre daha iyi algılanır.

• BİRLEŞTİRİCİLİK İLKESİ: Algılama birleştirici ve bütünleştiricidir. Birbirine benzerliği olan olgu ve olaylar ilişkili olarak algılanır ve hatırlanır.

• DEĞİŞMEZLİK İLKESİ: Daha önceden tanıdığımız nesneler algılama sürecinde çoğu özelliklerini sürdürürler .Buna algısal değişmezlik denir. Bu nedenle nesneler bilinen gerçek renk ve biçimleri ile verilmelidirler.

• DERİNLİK İLKESİ: Doğadaki varlıklar yakınlaştıkça gerçek renkleri ve ölçüleri ile uzaklaştıkça küçülerek ve solgun renklerle görünürler.

• YENİLİK İLKESİ: Birey yakın geçmişteki yaşantıları ile çelişen, yeni olan özellikler dikkat eder. O nedenle hazır olan materyallere yeni elemanlar ekleyerek yenilik verilmelidir.

• BASİTLİK İLKESİ: Bir noktaya dikkat çekilirken, eski ile yeni, basit ile karmaşık, belirginlik ile belirginsizlik arasında bir denge aranır. Bu nedenle gereksiz unsurlar kullanmaktan kaçınmak, önemsiz elemanları dikkat çekmeyecek şekilde kullanmak, basit arka planlara yer vermek gerekir.

• HEDEF DAVRANIŞ İLKESİ: Hazırlanacak materyalin dersin özel hedeflerine ulaştırabilecek nitelikte olması gerekir.

• ÖĞRENCİYE UYGUNLUK İLKESİ : Sunulan içerik öğrencilerin yaşantılarını algılarını ve değerlerini yansıttığı ölçüde daha kolay öğrenilir.

MATERYALİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

• Görseller sözlü mesaj iletmek için kullanılabilir.

• Renkli bir fotoğraf anlatılmak istenen nesnenin gerçekliğini oldukça yüksek bir düzeyde yansıtabilir.

• Karmaşık bir süreç basitleştirilerek daha kolay anlaşılır ve hatırlanır hale getirilebilir.

• İyi tasarlanmış bir materyalle dil ve kültür sınırları aşılarak iletişim kurulabilir.

• Yazmak basılı okur yazarlıkta kodlama; Okumak ise kod çözme etkinliğidir.

• Bir fotoğrafın düşündürdükleri her yaş grubuna göre farklılıklar gösterir.

• Hareket duruşu (poz)hız çizgisi gibi geleneksel uygulamadan daha güvenilir verir.

• Fotoğraflar, resimler, çizimler, sözcükler; somuttan soyuta doğru süreklilik gösterir.

• Görseller çok somut ya da çok soyut uçlara yaklaştıkça öğretimsel açıdan daha az yararlı olma eğilimindedirler.

• Kıyaslama çok sık kullanılan bir tekniktir. Örneğin atomun yapısı güneş sistemine kıyaslanarak verilebilir.

• Organizasyonel şemalar, kavram haritaları kavramlar arasındaki ilişkiyi göstermeye yardım eder.

• Optik aralık harfler arasındaki beyaz alanların hemen hemen eşit olması anlamına gelir.

• Etkileşim, sergilenen görsele büyük bir çekicilik kazandırır.

• Görsel materyalde belirli geometrik yapılar (örneğin bir daire üzerine yerleştirilmesi) kod çözme sürecini kolaylaştırır.



Öğretim materyalleri kullanırken
- Öğretmen ders planında hangi araç ve gereçleri hangi konu için ne zaman kullanacağını belirtmeli ve yeri gelince bu araç gereci kullanmalıdır.

- Araç-gereçler eğitim teknolojisi ilkelerine göre kullanılmalıdır.

- Devinişsel alanla ilgili davranışlar kazandırılırken her bir öğrenciye öğretim materyalleri sağlanmalıdır.

- Öğretim materyalleri kolay kullanılır olmalı; öğrenci kullanacağı materyal ile mümkün olabilecek en az çaba ve en kısa zamanda bilgiye, sonuca ulaşabilmelidir.

- Öğretmen ve öğrenci bir araçtan yararlanmadan önce onu iyice incelemeli, kullanma tekniklerini öğrenmelidir.



Öğretim Ortamında Kullanılacak Materyal hazırlama yaklaşımları ve Yaygın materyal Türleri:
Öğretmenlerin üç temel öğretim materyali hazırlama yaklaşımı vardır.

Öğretmenlerin çoğu eğitim-öğretim ortamında öğrencilerine yazılı materyaller hazırlarlar bunun nedeni yazılı materyaller hazırlanmasının daha kolay ve ekonomik olması, çoğaltılabilir olmasıdır. Ancak yazılı materyallerle iletişimde öğrenci pasif bir durumda kalmaktadır, öte yandan yazılı materyallerin güncelleştirilmesinin zor olması bir diğer sorundur. Bu nedenle yazılı materyaller kullanırken, materyalin eğitim programıyla uygunluğu ve güncelliği mutlaka kontrol edilmelidir.

Materyal olarak hazırlanacak şekiller, grafikler, tablolar, diyagramlar, resimler ise hazırlanması yazılı materyallere göre daha fazla beceri isteyen materyallerdir. Sözel olarak anlatılması çok zor olan soyut kavram ya da öğeler, grafikler, tablolar, resim ve şekillerle daha somut hale getirilerek kolayca öğrenciye anlatılabilir. Ayrıca bu tür materyaller öğrenci dikkatinin diri tutulmasında da çok etkilidir. Kolayca çoğaltılabilir ve taşınabilir olması bu materyallerin bir diğre avantajlarıdır.

Gerçek hayattan alınmış nesneler ve modellerin öğretim ortamında kullanılması öğrencilerin gerçek dünyayı algılamasına yardım eder; öğrencilerin motivasyonunu arttırır, öğrenmeyi eğlenceli hale getirir. Bazen fen bilgisi dersinde incelenecek bitki türlerinin sınıfa getirilmesinde olduğu gibi gerçek nesneler kullanılabilir. Ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda modellerin üretilmesi daha fazla yaratıcılık gerektirir, daha fazla ekonomik yük getirir.

Öğretim ortamında kullanılan yaygın materyal türleri şunlardır:

Yazılı Materyaller

Resim ve Grafikler

Gerçek Nesneler ve Modeller

Tepegöz Asetatları

Ses Kasetleri

Televizyon Programları ve Video Kasetler

Bilgisayar Yazılımları


SUNUM MATERYALLERİNİN HAZIRLANMASI
TEPEGÖZ :
Tepegöz projektörü saydam bir madde üzerindeki önceden hazırlanmış renkli yada siyah-beyaz bilgileri duvara, tahtaya veya perdeye büyüterek yansıtan ders aracıdır. Bu yapı içinde güçlü bir ampul, büyüteç, ve ayna bulunan bir kutu, kutunun üstünde üzerine asetatları konduğu bir cam yüzey, ve kutuya tutturulan bir kolun ucunda bulunan bir büyüteç/ayna sisteminden oluşur.

Tepegöz malzemesi, ders sırasında doğrudan üzerine yazılıp çizilerek ve gerektiğinde silinerek saydam bir yazı tahtası gibi de kullanılabilir. Bunların özel kalemleri ve silgileri, saydamların fotokopiye ve lazer yazıcıya dayanıklı olanları vardır.

Tepegözler büyük, parlak ve net görüntü sağlarlar. Büyük gruplara kavramların, işlemlerin ve diğer bilgilerin görsel olarak sunulmasını sağlar. Tepegöz saydamlarını hazırlamak oldukça kolaydır.

Tepegöz kullanmanın üstünlükleri şöyle sıralanabilir.

Yüz yüze iletişim olanağı sağlar. Öğretmen dersini sınıfı karartmadan, yüzü öğrencilere dönük olarak işleyebilir. Bu durum, öğrencilere kolayca not tutma; öğretmene de öğretim sırasında öğrencileri gözlemleme, öğrencilerle göz teması ya da sorular yoluyla doğrudan etkileşim kurma, öğrencilerin dikkatlerini ve öğretim akışını kontrol altında tutma olanağı sağlar.

Kullanım Kolaylığı sağlar. Tepegöz, kullanımı önceden öğrenilmiş teknik bilgi ve beceri gerektirmeyen basit bir araçtır. Her öğretmen rahatlıkla ve her yerde kullanabilir. Kolayca taşınabilir,

Tepegöz üzerinden çok değişik materyaller yansıtılabilir. Bütün saydam gereçlerin yanında, yeni tepegöz modellerinde küçük gerçek eşyalar, modeller, şekiller gibi saydam olmayan materyaller net görüntü olarak yansıtılabilir.

Tepegöz hemen hemen her türlü ortamda kullanılabilir. Perde olmayan yerlerde beyaz duvarlardan da yararlanılabilir. Güçlü ışığı, karartılmış ortamlar gerektirmez.

Öğretmenler kendi saydamlarını kolayca hazırlayabilirler. Malzeme olarak herhangi bir saydam naylon olabilir. Kitaplardan fotokopi çekilebilir. Bilgisayarda hazırlanabilir.

Sunum sırasında sunucu materyali istediği bir biçimde kullanabilir. Sunu sırasında bazı saydamlara yazı yazılıp şekil çizilebilir ve gerektiğinde silinerek değiştirilebilir; saydam üzerindeki önemli noktalar altı çizilerek ya da renklendirilerek vurgulanabilir; saydamların yansıtılma sırası sunu akışına göre önceden ya da sunu esnasında yeniden düzenlenebilirler. Bilgisayarda da eklemeler yapılabilir. Materyali yansıtırken, bir kısmını kapatabilir., önemli noktalara bir çubukla dikkat çekebilir.

Öğretmene ve öğrenciye sunun sırasında kolaylık sağlar. Ders esnasında yazı tahtasına yerleştirilmek zorunda olan bilgiler sunu için önceden hazırlanabilir. Öğretmenler notlarını unutmadan izleyip anlatabilir, öğrenciler doğru ve tam not alma olanağını bulurlar. Tahtaya yazılacak gerekli notlar önceden hazırlanarak, gerektiği zaman kullanılabilir.

Tepegöz yansıları grup üzerinde konuyla ve sunucuyla ilgili olumlu etkiler uyandırabilir.

Tepegözlerin Sınırlıkları

Klasik tepegöz projektörleri kendi kendine sunma biçiminde programlanamazlar. Ancak bilgisayar destekli olanlar programlanabilir.

Resim, çizim, metin, grafik v.b bilgileri her tepegözde anında yansıtmak mümkün değildir. Bu tür bilgilerin önceden saydamlar üzerine hazırlanmaları gerekmektedir.

Tepegöz çok yönlü ve etkili bir araç olmakla birlikte, sunuyu yapan kişilerin genellikle saydam üzerindeki bilgiye bağlı kalmaları ve tekdüze (monoton) sunum tekniklerini tercih etmeleri tepegözü bazen sıkıcı bir eğitim aracı durumuna getirebilir.

Tepegöz Saydamlarının Hazırlanması

Tepegöz saydamları, fotokopi makineleri, bilgisayar veya doğrudan elle hazırlanabilirler. Elle saydam hazırlama yönteminde çeşitli yazı ve boya kalemleri ile yapışkan renkli saydam materyaller kullanılabilir.

Tepegöz saydamları hazırlarken, asetatlar, saydam kalemleri (keçeli, mumlu, yağlı ve suda çözülmeyen özel renkli kalemler), özel silgiler kullanılabilir. Öte yandan tepegöz saydamları termal kopya ve fotokopi makineleri ile de üretilebilir. Bu makineler ısıya dayanıklı özel saydamlara kopyalanır.

Günümüzde saydamlar doğrudan bilgisayarlardan yararlanarak da hazırlanabilmektedir. Herhangi bir kelime işlemci ya da grafik programı veya PowerPoint programı ile orijinal hazırlanarak doğrudan yazıcıdan saydam üzerine çıktısı alınabilir.Yada bir kağıda bastırılarak fotokopisi saydama alınır.

Tepegöz Saydamı Tasarlarken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar!

Daha çok grafiksel öğeler kullanmaya özen gösterin.

Metinleri yalnızca konunun ana hatlarını, anahtar kavramları vermek amacıyla kullanın.

Metin bir satırda altı sözcüğü, her yansıda altı satırı yada altı madde imini geçmemelidir.

Bir yansıda sadece bir kavrama yer verilmelidir. Karışık ve karmaşık bir yansı yerine bir dizi yansı tasarlanmalıdır.

Tepegöz yansıları bilgisayar sunumlarına göre daha sade olmalıdır. Eğer içerikte renk unsuru kullanılacaksa fonda renk kullanılmamalıdır.

Bir kavramla ilgili birden çok yansı kullanılacaksa, içerik her yansıda yansının aynı bölümünde yer almalıdır.

Yansıları bir birine bağlayan ortak bir biçim düzeni olmalıdır.

Başlık kısmında anahtar sözcüklere (önemli noktalara) yer verilmelidir.

Başlığın altına eklenecek bir çizgi, ya da kullanılacak bir başka desen rengi başlığın içerikten daha kolay ayırt edilmesine yardımcı olacaktır.

Metinler yazı tipi, büyüklüğü,satır arası boşluklar vb. özellikler bakımından okunabilir olmalıdır. Hazırladığınız yansıyı beyaz bir kağıdın üstünde yere koyun, ayaktayken yansıyı okuyabilmeniz gerekir.

Yazılar normal okuma biçimine uygun -soldan sağa- yerleştirilmelidir. Birbiri üstüne yığılmış gibi görünen karmaşık, dikey ve süslü yazıları okuması zordur.

Yansıda yer verilecek öğeler yeterli büyüklükte olmalı; öğeler boşluklara dengeli bir biçimde yerleştirilmelidir.

Basılı materyalleri aynen yansı olarak kullanmanın çeşitli sakıncaları vardır.

Saydamda süslü kenarlar, gereksiz detaylar ve genel olarak üzerinde durulan kavramın açıklığa kavuşmasına yardımcı olmayan öğeler bulundurulmamalıdır.

İzleyenlerin dikkatlerini çekmek açısından renkli görseller kullanılabilir. Ancak renkli görseller dikkatli kullanılmalıdır.

Tepegöz ekranları yatay pozisyonlar için daha uygundur. Yansıların yatay bir biçimde hazırlanması yansıtılacak materyalin en iyi bir biçimde görünmesini sağlar.

Tepegözü Kullanırken

Fazla şey anlatılmak veya gösterilmek isteniyorsa katlama tekniği kullanılabilir.


Seçmeli katlama tekniğinde, çerçevenin dört kenarına yapıştırılan saydamlar anlatım sırasına göre tek tek ya da üst üste getirilerek kullanılır. Sabit sıralı katlama tekniğinde çerçeve üzerine sabitleştirilmiş transparanlar üst üste getirilerek kullanılır. Fakat öğretme-öğrenme ortamında en fazla kullanılan teknik maskeleme tekniğidir. Bu teknikte yansıda sunulmak istenen bilgilerin tümü bir kere de gösterilmez, yansının bir bölümü kağıt yada karton parçası ile kapatılarak aşamalı bir şekilde yansı kaydırılarak gösterilir.

Tepegöz projektörü, çok yönlü bir araç olmakla birlikte, öğretmene yardımcı bir araçtır. Aşırı kullanılarak öğretmenin yerini almamalıdır. Bundan dolayı, tepegöz saydamları özellikle, konuşulan kelimeler iletilmek istenen mesajın anlaşılması için yeterli olmadığı zaman kullanılmalıdır.

Saydamları değiştirirken projektör açık bırakılmamalıdır. Ekrana yansıyan ışığın parlaklığı, izleyenleri rahatsız ederek sununuzun akışını olumsuz etkileyebilir. Diğer yandan, görüntüye getirilen saydamlar arasında projektörün kapatılması dikkatlerin tekrar sizin üzerinize çekilmesini sağlar. Ayrıca, projektörün kapalı olması, saydamı projektör üzerine yerleştirirken bir problemle karşılaşıldığında, bunun ekrana yansıyarak herkes tarafından görülmesini engeller.

Yüzünüzü ekran yerine izleyenlere dönün.

Görüntü üzerinde işaret edilmek istenen noktalar perde üzerinde değil, bir kalem yada işaret çubuğu ile saydam üzerinde gösterilmelidir.

Tepegözden sadece anahtar bilgiler için yararlanın. Bir konu ile ilgili daha fazla bilginin yansıtılması gerekiyorsa seri saydamlar kullanın.

Tepegöz çalışır durumda iken sarsılmamalı, temizlik yapılmamalı, çok kısa mesafeye de olsa taşınmamalıdır.

Saydam üzerindeki bilgileri doğrudan okumayın. Mesajı özetleyin ya da farklı cümlelerle açıklayın.

Yansıtılan materyal, izleyenlerin en az iki kere gözden geçirebileceği kadar kalmalıdır.

Slayt Projektörü:
35mm’lik fotoğraf makineleri ile çekilmiş renkli ya da renksiz filmlerin 5x5 cm’lik karton yada plastik çerçevelere yerleştirilmiş öğretim ve sunum amaçlı materyallere slayt (diya) adı verilir. Bu slaytları perdeye yansıtmak için kullanılan araçlara da slayt projektörü adı verilir.

Yararları

Slaytlar bir sürecin aşamalı bir biçimde öğretilmesine olanak verir.

Küçük cisimlerin büyük olarak ve kendi doğal renkleri ile incelenmesini sağlar.

Slaytlar farklı diziler halinde tekrar tekrar düzenlenebildiğinden esnek bir kullanıma sahiptirler. Bir slayt dizisinde resimlerin sırası istenildiği gibi değiştirilebilir.

Az karartılmış ortamlarda kullanılabildiğinden öğrencilerin not almalarına olanak verir.

Sınırlılıkları:

Slayt dizisinin hazırlanması bilgi ve beceri isteyen ve zaman alan bir işlemdir.

İzleyicinin dikkatini görüntünün belli bir yerine yönlendirmede sorunlar yaşanabilir.

Slaytların üretimi, maliyet açısından saydamların ve bilgisayar sunumlarının hazırlanmasına göre daha masraflıdır.

Karartılmış bir ortam istediği için not alma ve notları okumada sorunlar yaşanabilir.

Slayt projektörleri kullanılırken,

Slaytların değiştiriminde uzaktan kumanda kullanılmalıdır.

Slaytların doğru sıralanmış olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Opak Projektör (Episkop)
Yazı, resim fotoğraf gibi saydam olmayan materyallerin büyütülerek perdeye yansıtılmasında kullanılan araçlara opak projektör veya episkon denir. Posta pulu boyutundan 25x25 cm.’ye varan büyüklükteki resim, fotoğraf, posta kartı, gazete, dergi, kitap vb. yayınlardan görüntüler opak projektöe aracılığı ile perdeye yansıtılabilmektedir.

Yararları:

Episkopla her türlü yayından görüntü yansıtılabilir.

Metal, para, anahtar,cetvel, bitki ,böcek gibi gerçek nesnelerin sınıf ortamında incelenebilmesine olanak sağlar.

Öğrencilerin kendi hazırladıkları materyallerin grup içinde tartışılmasına olanak sağlar.

Sınırlılıklar:

Episkoplar, ağır ve hantal araçlardır, taşınmaları zordur.

Yeni modellerin dışındakiler çok iyi karartılmış ortamlarda kullanılabilirler. Bu nedenle opak projektörün kullanıldığı ortamda öğrenciler ile göz iletişimi kurmak olanaksızlaşır.

Yüksek watlı lambalar kullanıldığından, episkopların uzun süre çalıştırılması mümkün olmaz.

Opak projektörler görüntüyü ters çevirdiklerinden, perdeye doğru yansıtılabilmesi için materyal projektöre ters yerleştirilir. Daha çok sınıf ortamında basılı ve görsel malzemenin birlikte incelenmesi amacıyla kullanılan araçlardır.

Dataşow ve Projeksiyon Makinesi
Dataşow ve projeksiyon makinesi projeksiyonlu görsel sunum araçlarının ulaştığı en son noktada yer alır. Bu araçlar bilgisayar, video ve kamera ile hazırlanan materyallerin büyütülmüş olarak perdeye aktarılması amaçla kullanılmaktadır.

Yararları:

- Dataşow ve projeksiyon makineleri ile eğitim-öğretim ortamları öğrenci için daha çekici hale gelmiştir. İlgiyi sürekli tutar.

- Öğretmen ve öğrenci arasında yüz yüze iletişim ortamı sağlar.

- Daha kaliteli bir malzeme ile eğitim yapılmasını sağlar

- Bireysel ve grup çalışmaları için kullanışlıdır.

- Bilgisayara bağlı iken yazı tahtası gibi de kullanılabilir.

- Değişiklikler kolayca yapılabildiğinden bilgilerin ve materyallerin sürekli güncellenmesi sağlanabilir.

- Kullanımı kolaydır.

Sınırlılıkları:

Daha iyi görüntü için ortamın karartılması gerekir, bu da öğrenci için sıkıcı gelebilir.

Oldukça pahalı araçlar oldukları için bazı kullanıcılar bu araçları kullanmakta çekingenlik gösterebilir.

Etkinliğin amacına ulaşabilmesi için bilgisayarda sunum hazırlarken tasarım kurallarına, sunarken sunum kurallarına uyulması büyük önem taşır.

Teyp
Özellikle dil öğretiminde ve müzik derslerinde kullanılan bir başka eğitim aracı da teyptir. Teybe sınıfa getirilmesi imkansız olan kişi ya da olayların ses kayıtları sınıf ortamına getirilebilir. Sınıf içinde yapılan grup çalışmaları kayıt edilerek; sonradan bu bu kayıtlar üzerinde değerlendirmeler yapılabilir. Teyplerdeki kayıtları silme, yeniden kayıt yapma, istenildiği zaman geriye alma ileri gitme vb.. imkanları vardır. Taşınması kolaydır.

Film ve Video:
Film ve video farklı köklere sahip iki araçtır. Film fotoğraf kimyasından kaynağını alırken, video televizyonun temelindeki elektronik teknolojisinden türemiştir. Film hareket eden şekillerin kaydedilmesi ile film, hareketli resimlerin televizyon türü ekranlardan gösterimi temel mantığı içindede video ortaya çıkmıştır.

Video aracı görüntü, hareket ve kayıt ünitelerinden oluşur. Video, eğitimde kullanılabilecek; derste öğrenci katılımını sağlamada, öğrenciyi güdülemede kullanılabilecek görsel ve işitsel araçlardan biridir. Video ve filmin, televizyonla bütünleşen bir ortamda kullanılması ile eğitimde yeni yöntemler ortaya çıkabilmektedir. Bu sistemler özellikle bireysel öğrenme süreçlerinde, uzaktan öğretim sürecinde çok önemli bir potansiyele sahiptirler. Önceden kaydedilmiş ders içerikleri video ve televizyon aracılığı ile sınıf ortamında gösterilebilir. Böylece fen bilgisi, tarih, coğrafya, dil öğretimi gibi alanlarda, canlandırma, dramatizasyon ve gözlem gibi metotlar kullanılarak öğrenci için daha kaliteli eğitim-öğretim tasarlanabilir.

Yararları:

- Daha zengin, akıcı ve kalıcı bilgi sağlar

- Sınıf dışı olay ve ortamları sınıfa getir. Ve bunların gerçek hareket ve sesler ile sunulmasını sağlar

- Işık, renk, hareket ve ses özelliklerini bir arada vererek öğrencinin dikkatini sürekli olarak bilgiye yoğunlaştırır.

- Öğrenmeyi zaman ve mekana bağlı olmaktan kurtarır.

- Bireysel ve grupla öğrenme olanakları sağlar.

- Öğretmene belleten değil, öğrenmeye rehberlik eden kişi özelliği kazandırır.

- Öğretene öğrenci tepkilerini gözleme olanağı verir.

- Sınırlılıkları

- Tek yönlü bir iletişim aracıdır.

- Program üretimi ekip çalışması gerektiren güç bir iştir.

- Kaliteli öğretim programı bulma güçlüğü vardır.

Gösterimden önce film yada video filminin önceden izlenerek konu ile ilgili ayrıntılı notların çıkartılması gerekir.

Kamera
Kamera dış ortamdaki hareketli görüntüleri manyetik bir ortama aktarmaya yarayan dijital alıcılardır. Kamera kullanarak öğretim amaçlı çekimler yapılabilir. Orijinal görüntülerin, kaydedilen ders materyallerinin arasına ses kayıtları yapılır. Bu çekimler sınıf ortamında videoda yada bilgisayarda öğrencilere izleterek görüntülerle ilgili, tartışmalar, değerlendirmeler yapılabilir.

Yararları:

Öğrencinin ilgisini çekecek renkli, canlı ve öğretici konuların sınıf ortamına taşımasını sağlar.

İlgi çekici, canlı bir eğitim-öğretim ortamını oluşmasını sağlar

Nesnelerin gerçeğe uygun bir biçimde doğru algılanmasını sağlar.

Oluşması uzun süre alan bir deney ve sürecin aşamalarının öğrenci tarafından algılanmasını sağlar.

Okul içi ve dışı etkinliklerin izlenmesini sağlar.

Ders içi ve dışı etkinliklerin uzun süre arşivlenme imkanını verir.

Sınırlıkları






Verimli bir biçimde kullanılması zaman alır

Üretilen materyaller üzerinde anında değişiklik yapmak zordur.

Kameraya sahip olmak belirli bir maliyet gerektirir.


YAZILI MATERYALLER
Yazılı materyaller eğitim ortamında en çok kullanılan materyallerdir. Yazılı materyallerin kolayca ulaşılabilir, hazırlanabilir, çoğaltılabilir olması, ucuz olması en önemli avantajlarıdır.

Ancak yazılı materyallerle etkileşime giren öğrenci pasif bir rol üstlenir. Yazılı materyallerin güncelleştirilmesi zordur. Yazılı materyallerden dönüt almak zaman alır.

Bu nedenle yazılı materyallerin amaca uygun olup olmadığı kontrol edilmeli; yazılı materyallerle yapılan çalışmalarda öğrenciye performansı ile ilgili bilgi verilmeli, yazılı materyallerde yer alan metinlerin görsel öğelerle desteklenmesine özen gösterilmelidir.

Başlıca yazılı öğretim materyali türleri: ders Kitapları, yardımcı Kitaplar, ansiklopediler, sözlükler, renkli resimli hikaye kitapları (Çocuk Edebiyatı), dergiler, afişler, şeritler, gazeteler vb.. olarak sıralanabilir.

Ders Kitapları
Ders kitapları öğretimde en yaygın kullanılan öğretim materyalleridir. Ders Kitabı, öğretim programına uygun olarak hazırlanmış bir öğretim aracıdır; takip etmesi kolaydır; öğrenci ve öğretmen açısından aynı zamanda bir değerlendirme kriteri olarak iş görür.

Ders kitapları, kuru bilgilerle doldurulmamalı; toplumun değerlerini, çağdaş değişme ve gelişmelerini yansıtmalıdır. Etkili bir ders kitabı öğrencinin ilgisini çekmeli, öğrencide derse karşı ilgi uyandırmalıdır. İçinde resimler, grafikler, hikayeler, bilmeceler, araştırma projeleri, alıştırma ve tekrarlar, örnek olaylar, renkli-resimli problemler, izleme testi v.s. olmalıdır. Etkili bir ders kitabı öğrencinin kendi kendine öğrenmesi için fırsatlar sunabilmelidir. Öğrencilere çeşitli yönerge, açıklama ve ipuçları vermelidir. Öğrencinin kendi kendini pekiştirmesini sağlamalı ve devamlı olarak güdülemelidir. Kitap, soyut bilgileri mümkün olduğunca somut hale getirmelidir.

Bir ders kitabının seçiminde birinci özellik içeriktir. İçerik :

- Bakanlığın hazırladığı programa uygun Bilimsel bilgilere dayalı

- Hedef kitlenin özeliklerine uygun

- Güncel bilgiler veren, bilgilerin günlük yaşamla bağını kurabilen bir yapıda olmalıdır.

- Öğrenme ilkeleriyle tutarlı olmalıdır.

- Basitten karmaşığa, somuttan soyuta, kolaydan zora doğru düzenlenmiş olmalıdır.

- Bilgiler arasında kopukluk olmamalıdır.

- Grafikler, tablolar, fotoğraflar vs. yerli yerinde olmalıdır.Kitabın görsel zenginliği de içermesi, albenisinin olması gerekir. Bunun için renkler, haritaların grafiklerin ilgi çekiciliği, resimlerin fotoğrafların kalitesi çok önemlidir.

- Ders kitabında öğrenciyi aktifliğe sevk edecek yönergeler de yer almalıdır.

Sade bir dil kullanılmalıdır. İlköğretim döneminde özellikle basit, sade bir dil kullanılmasına özen gösterilmelidir

Ayrıca bir ders kitabı Rahatça kullanılabilir ve sağlam olmalıdır. Çekici ve anlaşılır olmalıdır. Çocuğun düşünme becerilerini, geliştirecek nitelikte olmalıdır. Tanımların ve ilkelerin yanı sıra açıklamalara, bunlarla ilgili örnek olaylara, olası çözümlere yer verilmelidir. Soruların çeşitleri değişik olmalıdır. Bilgi düzeyini ölçen sorular yanında, kavrama, uygulama vs. soruları da yer almalıdır. Olgularla ilgili sorularda günümüzle bağlantı sağlanmalıdır.

Ders kitabı öğretmenin yerini almamalıdır. Öğretmen ders kitabını kendi öğretimini destekleyici bir araç olarak ve diğer materyallerle bir arada kullanmalıdır. Öğretmen ders kitabına sıkı sıkıya bağlı olmamalı; kitabı yerinde ve zamanında, “gerektiği gibi” kullanmalıdır. Ders kitabını öğrencinin de aktif kullanımı sağlanmalıdır. Öğrencinin sadece okuyup anlatması değil, bilgileri ayırt etmesi, zenginleştirmesi, farklı problemler ve bilgiler üretmesini sağlayıcı yönlendirme yapılmalıdır.

KARA TAHTA
Hem öğrencinin hem de öğretmenin aynı anda konu üzerinde çalışabilmesine olanak sağlayan en etkili sınıf içi iletişim aracıdır. Ancak günümüzde emektar kara tahtanın yerini yavaş yavaş boyalı kalemlerin kullanıldığı beyaz tahtalar almaya başlamıştır. Bu tür tahtaların kullanımı (kolay silinmesi yazılması açısından)kara tahtaya göre daha kolaydır. Sağlık açısından da bu tahtalar daha sağlıklıdır. Her öğretmen kara tahtayı etkili bir biçimde kullanma becerisine sahip olmalıdır.

Yararları

- Kullanan için geniş bir yazı alanı sunar.

- Çizilen şekil ve şemalarla konun öğrencinin kafasında somutlaşmasını sağlar

- Farklı renkte tebeşir kullanılarak öğrenci ilgisi istenilen noktalara çekilir.

- Defalarca silinip yazılabilir, kullanışlıdır.

- Sınırsız gösteri olanağı sunar. Yaratıcılığa fırsat verir



KAYNAK (http://public.cumhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.html )




Araç-gereçler genelde öğretimi desteklemek amacıyla kullanılırlar. Öğrenme - öğretme etkinlikleri sırasında öğrencinin öğrenmesi ve öğretmenin etken bir öğretim sağlayabilmesi için bilgilerin kavratılmasında, üzerinde gözlem ve araştırma yapmada kullanılan her türlü öğretme ve öğrenme yardımcısına eğitim aracı denir.

Araç Gereçlerin sınıflandırılması:
Gelişim Sırasına Göre Genel Araç Gereçler

· Kara Tahta –Tebeşir,

· Kitap-Defter - Kalem,

· Matbaa,

· Model - Maket,

· Resim – Slayt - Film,

· Radyo , Tv - Video, Kamera

· Öğretme Makineleri, Bilgisayarlar.

· Bireysel ve Kitlesel Otomasyon (İnteraktif Video, Disk, Cd, Telekonferans, Bültenboard, E-Mail)

· Ağ Sistemleri ( İnternet, İntranet, Network,Novell)

· Telekomünikasyon ( İletişim Sistemleri - Uydular)

Duyu Organlarına Hitap Etme Biçimlerine Göre Araçlar
a. Görsel Araç ve Gereçler

1. Üç boyutlu materyaller ; a- Numuneler , b-Modeller

2. Basılı materyaller ,

3. Yazı ve gösterim tahtası ,

4. Hareketsiz resimler,

5. Tepegöz ,

6. Slayt,

7. Soyut görsel semboller; a. Grafikler, b. Tablolar, c. Şekiller, d. Haritalar,

b. İşitsel Araçlar

1.Radyo ,

2.Teyp, plak ve kompakt disk,

c. Görsel-İşitsel Araçlar

1. Hareketli resimler ,

2. Televizyon ve Video , Kamera

3. Bilgisayar. ( video CD )

Araç gereçlerin yeri ve önemi
1. İyi tasarlanmış ve yapılmış öğretim araç-gereçleri öğretim sürecini zenginleştirir, öğrenmeyi artırır.

2. Soyut şeyleri somutlaştırır

3. Düşüncelerin öğrencinin kafasında somutlanmasına, anlaması güç olgu ve olayların basitleştirilmesine yardımcı olur.

4. Görsel gereçler bilinmeyen bir aracın nasıl göründüğünün ve bilinen diğer şeylere göre ne kadar büyük olduğunun kavranmasına yardımcı olur.

5. Görsel gereçler sözel fikirlere daha kolayca hatırlanabilecek bir bağ kurulmasına hizmet eder, ikinci bir iletişim kanalı görevi görürler

6. Araç-gereçler ilgi uyandırır. Çoğu sınıflarda yüz yüze sözel iletişim tek başına en çok kullanılan iletişim metodudur. Bu durumda, bilgilerin görsel / işitsel araç-gereçler yoluyla sunulması, öğrencilerin ilgilerini çeker, duygusal tepkiler yaratarak motive eder.

7. Araç-gereçler zamandan tasarruf sağlar: Resimler, grafikler, haritalar, modeller, filmler vs. ders ve tartışma sürelerinden tasarruf sağlar, öğrenciler daha kısa sürede daha etkili öğrenirler.

8. Güvenli gözlem yapma olanağı sağlar.Hareketli resim projektörleri ve filmler özellikle sınıfa getirilmesi imkansız, doğrudan gözlenmesi tehlikeli ya da mümkün olmayan cisim, olgu, olay ve işlemlerin kolayca ve güvenli olarak gözlenmesini sağlar.

9. Farklı ders saatlerinde öğretmenin paralel ders yapmasını sağlar. Bir derste üzerinde durmanız gereken bir konu, vurgulanması gereken bir nokta, mükemmel bir örnek başka derslerde hatırlanamayabilir. Örneğin Bir tepegöz saydamı, önemli noktaları hatırlatır; bir video sunusu unutulan önemli noktayı güvenilir bir şekilde vurgular; bir slayt sunusu her defasında aynı örneklerin verilebilmesini sağlar.

10. Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olur. Öğrenciler farkı öğrenme stil ve ihtiyaçlarına sahiptirler. Öğrencilerin bazıları dinleyerek, bazıları görerek, bazıları okuyarak, bazı öğrenciler bilgiler farklı araç-gereçlerle sunulduğunda öğrenebilirler. Araç-gereçler, öğrencilerin bireysel öğrenme durumlarına uygun öğretim kanallarını artırır.

11. Araç-gereçler tekrar tekrar kullanılabilirler. Etkili bir materyal zaman ve maliyetten tasarruf sağlar, materyali geliştirmek için harcanan zaman ve enerjiyi tekrarlama problemini de çözer.

12. İçeriği basitleştirerek anlaşılmalarını kolaylaştırır. Saydam veya slayt üzerinde çizgi resimler içeriği basitleştirerek öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Dış sistemler ya da öğeler atılarak, öğrencilerin normalde görünmeyen iç parçaları görmeleri sağlanabilir. Aracın farklı çalışma biçimleri; sistemin alt unsurlarının birbirleriyle olan ilişkileri farklı renk, sembol ya da tekniklerle gösterilebilir

13. İyi bir gereç, görülemeyecek kadar küçük olan bir nesneyi büyütülmüş boyutta sunarak öğrenilmesini kolaylaştırabilir.

Filmler, gözün takip edemeyeceği hızda oluşan bir sürecin aşamalarını yavaşlatarak ya da çok yavaş oluşan bir sürecin aşamalarını hızlandırılarak, sürecin izlenebilmesine imkan sağlayabilir.

Araçların öğretmene sağlayacağı başlıca yararlar şunlardır.
· Öğretmenin ders anlatmak için harcadığı zaman önemli ölçüde azalır,

· Tahta kullanımı ihtiyacı azalır,

· Daha kaliteli çizim,şekil ve grafiklere kolayca ulaşılabilir,

· Öğrencilerin bireysel niteliklerine uygun çok sayıda örnek, araçlar sayesinde sağlanır.

Araçların Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler
Araç gereçlerin seçimini öğretim hedefleri, öğretim yöntemi, öğrenci özellikleri (görsel-işitsel tercihleri, öğrenme düzeyleri, vs.), öğretim ortamı (büyüklüğü, araç-gereç kullanımına elverişliliği), araçların özellikleri, gereçlerin tasarım özellikleri; öğretmenlerin tutumları, alışkanlıkları, becerileri etkiler. Bunun yanı sıra araç gerecin maliyeti, kullanışlılığı, harcanan zaman gibi faktörler de araç gereçlerin seçiminde etkili olur.

Seçilecek araç:

1. Kazandırılacak hedef davranışı oluşturabilir nitelikte mi?

2. Kendi içerisinde bir sıra izliyor mu?

3. Daha iyi kullanılmasına yardımcı yazılı bir rehber var mı?

4. İncelenen konuya anlamlı bir katkıda bulunabilir mi?

5. Öğrencileri daha iyi düşünmeye, eleştirici olmaya yöneltir mi?

6. İnsanlık ilişkilerini geliştirmede etkili olabilir mi?

7. Fiziksel durumu yeterli mi? Taşınabilir mi?

8. Yardımcı personel olmadan kullanılabilir mi?

9. Harcanacak zaman, çaba ve paraya değer mi?

1. Araçlar öğrencilerin gelişim özelliklerine ve düzeyine uygun olmalıdır.

2. Araçlar öğretmen tarafından kullanılabilir özellikte olmalıdır.

3. Araçlar işlenen konu alanına uygun olmalıdır.

4. Araçlar ve materyaller öğretim amaçlarına ulaşmaya yardım etmelidir.

5. Araç ve materyalin seçiminde sınıftaki öğrenci sayısı da dikkate alınmalıdır.

6. Kullanılacak araç ve gereç sınıfın fiziki şartlarına uygun olmalıdır. (piriz olmaya sınıfta televizyon, tepegöz ve slâyttan yararlanılamaz)

Araç gereç kullanacak öğretmende olması gereken nitelikler.
1. Öğretmen, konuşma yeteneğini geliştirmeli

2. Dersi iyi bir şekilde planlanmalı,

3. Öğrenci ihtiyaçları, yetenek ve ilgileri değerlendirilmeli,

4. Öğrencilerin ilgisini dağıtan durumlar ortadan kaldırılmalı,

5. Birden fazla duyu organına hitap eden araç gereç kullanılmalı, düz anlatımdan kaçınılmalıdır.

6. Zor ve çok teknik olan öğretim araçları kullanılmamalıdır.

Kullanılacak Eğitim Araçlarının Nitelikleri şunlar olmalıdır: Eğitim araçları
1. Dikte ettirmez, izlettirir.

2. Öğretmenin yerini tutmaz, gücünü arttırır, yükünü azaltır.

3. Araçların birbirine üstünlüğü yoktur.

4. Eğitimi destekleyen bir unsurdur.

5. Değişik kullanılma yolları vardır.

Eğitim Araçlarının Kullanma Yöntem ve Tekniği ile ilgili şunlar söylenebilir.
Kullanmadan önce

1. Konuya, seviyeye, ortama ve bireye uygun mu?

2. Etkileyeceği duyu organları ne kadar fazla?

3. Kullanım süresi ne kadar, zaman alıyor?

4. Kullanılacak araçta ses özellikleri mi, şekil özellikleri mi öne çıkıyor?

5. Araçla hangi alanda (Bilişsel, duyuşsal, devinişsel) ve hangi düzeyde davranış kazandırılabilir?

Kullanma sırasında

1. Aracı kim nasıl kullanacak?

2. Kullanacak öğretmenin araçla ilgili yeterli bilgisi var m?.

3. Öğretmen aracı kullanırken nelere dikkat edeceğin biliyor mu?

4. Öğrenciler aracı nasıl kullanacaklarını biliyorlar mı?

5. Öğrencilerin kullanımı sırasında öğretmen süreci takip ediyor, gerekli uyarıları yapıyor mu?

Kullandıktan sonra

1. Araç içeriği sunmada ne ölçüde yardımcı oldu.

2. Eğitim ortamında kullanışlı mıydı?

3. Kullanım sırasında araç ile ilgili ne gibi sorunlar yaşandı?

4. Araç amaca uygun olarak nasıl geliştirilebilir.

Öğretim Materyallerinin Öğretim Ortamındaki işlevleri :
Öğretim aracı eğitim ortamında kullanılan bir şeydir. Materyal ise öğretim ortamında kullanılmak üzere öğretmen tarafından hazırlanan malzeme ya da araçtır. Bir malzemenin öğretim ortamında etkili bir araç olarak kullanılması için öncelikle amaca uygun olarak hazırlanmış olması gerekir. Bunun için de öğrenmenin nasıl gerçekleştiğinin anlaşılmış olması gerekir.

Amerikalı eğitim tekneloğu Edgar Dale’nin “Yaşantı konisi adını verdiği sınıflama eğitim yaşantılarını düzenlemede yararlanılabilecek elverişli bir modeldir.


Dale’nin yaşantı konisinden yola çıkarak, öğrenilenlerin yaşantı konisi içinde basitten karmaşığa somuttan soyuta çok sayıda duyu organı ile edinilenden az sayıda duyu organıyla edinilene doğru bir süreç içinde edinildiği görülmektedir. Öyle ise alt öğrenme gruplarına doğru gidildikçe öğrenme ortamında içerik; giderek algılanması daha basit olacak şekilde, öğrencinin kafasında somutlanabilecek şekilde hazırlanmalı; mümkün olduğunca daha fazla duyu organına hitap edecek şekilde de öğrenciye sunulmalıdır.

Dale’nin yaşantı konisinden yola çıkarak öğretim ortamının düzenlenmesinde, öğretim materyallerinin hazırlanmasında şu üç temel ilke göz önünde tutulmalıdır.

1. Öğrenme işlemine katılan duyu organlarımız sayısı ne kadar fazla ise o kadar iyi öğreniriz ve öğrenmelerimiz o kadar kalıcı olur, geç unuturuz.

2. En iyi öğrendiğimiz şeyler kendi kendimize yaparak öğrendiğimiz şeylerdir.

3. En iyi öğretim somuttan soyutta ve basitten karmaşığa doğru gidilendir.

Öğrenme işlemine katılan duyu organları ne kadar fazla ise; içerik somuttan soyuta, basitten karmaşığa bir aşamalılık sırası izlenerek ne ölçüde sunuluyorsa, yaparak-yaşayarak öğrenmeye ne kadar önem veriliyorsa öğretme-ve öğrenme ortamındaki eğitim–öğretim süreci de o oranda etkili olacak; öğrenilenler o oranda kalıcı hale gelecektir.

Yapılan bir çok araştırma bu dört olguyu kanıtlar nitelikte bulgular ortaya koymuştur. Örneğin zaman sabit tutulmak üzere insanlar, okuduklarının yalnızca %10’nu, işittiklerinin %20’sini, gördüklerinin %30’unu, Hem görüp hem işittiklerinin %50’sini, Söylediklerinin %70’ini, Hem yapıp hem söylediklerinin ise %90’ını hatırlayabilmektedirler.(K.Çilenti 1994)

Bunun anlamı şudur:

“ Ne duyarsam unuturum.

Ne duyar ve görürsem biraz hatırlarım.

Ne duyar, görür ve onunla ilgili soru sorar veya tartışırsam anlamaya başlarım.

Ne duyar görür, tartışır ve yaparsam bilgi ve beceri kazanmaya başlarım.

Başkasına ne öğretirsem iyice öğrenirim.

Buradan öğretmen olarak esas görevimizin öğrenciye düşünmeyi öğretmek, akıl yürütebilmeyi öğretmek, öğrenmeyi öğretmek olduğu ortaya çıkıyor. Bunun için sınıfınızı canlı tutmanız, öğrenmeyi zevkli hale getirebilmeniz ve dolayısı ile öğrenciyi öğrenmede aktif duruma getirebilmeniz gerekiyor. İşte öğretim teknolojisine olan ihtiyacımız da tam da burada ortaya çıkıyor.

Derste kullanılacak öğretim materyallerinin bu ilkeler göz önünde bulundurularak hazırlanması ve kullanılması özel bir önem ve dikkat ister.

Öğretim materyali Hazırlarken Göz Önünde Tutulması Gereken Noktalar:
Öğretim materyali hazırlarken göz önünde bulundurulması gereken noktalar:

- Öğretim materyali mutlaka amaçlı ve planlı bir seçim olarak hazırlanmalı ve kullanılmalıdır.

- Öğretim Materyali dersin hedef ve davranışlarına uygun olmalıdır.

- Öğretim Materyali öğrenci grubunun özelliklerine, hazır bulunuşluk düzeyine (bilgi, yetenek, güdülenmişlik) uygun olmalıdır. Materyalde kullanılacak nesneler (yazı, resim, şekil vb..) öğrencilerin özelliklerine uygun, kolayca kavranabilecek özellikte olmalıdır.

- Öğretim materyali içerik açısından basit, sade ve anlaşılır olmalıdır.

- Öğretmenin materyali kullanmadaki amacı öğretim ortamını öğrenci için daha anlamlı ve etkin kılmaktır. Fazla ayrıntılı, karmaşık, anlaşılması zor bir materyal öğrencinin belleğinde anlamlı kodlamaların oluşmasına hizmet etmeyecektir. O nedenle böyle bir materyal öğretmenin amacına hizmet edemez.

- Dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil, önemli ve özet bilgilerle donatılmalıdır. Öğretim materyali bütün bir içeriği öğrenciye aktarmak amacıyla hazırlanmaz. Amaç içeriğin ana temalarını öğrenciye sunmak; konunun anlaşılması zor olan yanlarını öğrencinin kafasında somutlamaya çalışmak olmalıdır.

- Görsel özellikler materyalin önemli noktalarını vurgulamak amacıyla kullanılmalıdır.

- Ancak amaca hizmet etmeyen, gereğinden fazla kullanılan görsel- işitsel öğe öğrencinin dikkatini dağıtabilir; öğrenme güdüsünü ortadan kaldırabilir. Örneğin bir sunumda kullanılan bir efektin ya da bir sesin sunumun her aşamasında tekrar edilmesi öğrencinin dikkati çekmekten çok dikkatini dağıtma rolü oynar.

- Materyal içindeki unsurlar birbirleri ile uyumlu ve bütünlük içinde olmalıdır.

- Yazılı metinler ve görsel işitsel öğeler, öğrencinin gelişim ve öğrenim özelliklerine uygun olmalıdır. Öğrencinin hayatı ile tutarlılık göstermelidir.

- Öğretim Materyali öğrencinin gerçek hayatı ile öğretim ortamı arasında bir köprü kurabilmektir. Bu yüzden öğretim materyalinin içerdiği her türlü görsel-işitsel öğe öğrencinin yakın çevresinde gördüğü ve anlamlaştırdığı gerçek nesneleri yansıtmalıdır.

- Gerçek hayatın sınıf ortamına taşınamayacağı durumlarda gerçek hayata en yakın modeller seçilmelidir.

- Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlanmalıdır.

- Öğretim materyali öğrenciyi öğrenme etkinliğine katacak, öğrencinin derse katılımını destekleyecek özelliklerde olmalıdır.

- Öğretim materyali her öğrencinin erişimine ve kullanımına açık olmalıdır.

- Her materyal bütün öğrencilerin kullanabileceği ve yararlanabileceği türden olmalıdır.

- Materyaller, öğretmenler kadar öğrencilerin de kullanabileceği kadar basit, kullanışlı olmalıdır. Hazırlanacak materyali, öğrenci öğretmenin rehberliği olmadan da kullanabilmelidir.

- Tekrar kullanılmaya yatkın, dayanıklı olmalıdır.

- Öğrettim materyalleri öğrencilerin ihtiyaç duydukları farklı zamanlarda ve sürelerde kullanılabilmeye uygun özelliklerde olmalıdır.

- Gerektiğinde kolaylıkla geliştirilebilir ve güncelleştirilebilir olmalıdır. Öğretim Materyalleri, içerikte meydana gelebilecek yenilikleri ve gelişimleri yansıtabilmeleri için güncelleştirilebilir yapıda olmalıdırlar.

Öte yandan bütün bu ilkelere uygun materyal geliştirebilmesi için, öğretmenin öğrenci gereksinimine uygun materyal geliştirmede yeterince bilgi ve beceri sahibi olması ve gerekli kaynaklara (alet, makine, para vb..) sahip olması gerekir. Öte yandan materyal hazırlarken öğretmen şu soruları da kendine sorabilmelidir.

Materyal genel olarak eğitim programı ile uyumlu, programı destekleyici özellikte midir?

Materyalin içerdiği bilgiler doğru ve güncel midir?

Materyalde kullanılan anlatım türü açık ve anlaşılabilir mi?

Materyal öğrenciyi güdüleyici ve ilgisini çekici nitelikte midir?

Materyal öğrencinin derse katılımını sağlayabiliyor mu?

Materyal teknik özellikler açısından yeterli mi?

Materyalin etkinliği hakkında önceden elde edilmiş bilgi var mı?

Materyal içerik açısından tarafsız ve öğretimsel nitelikte mi?

Materyalin nasıl kullanılacağını öğretmen ve öğrenci biliyor mu?

MATERYAL HAZIRLAMA İLKELERİ

Materyaller öğrencinin konuyu algılamasına ve öğretimin yapılmasına verimli bir biçimde katkıda bulunduğu ölçüde etkilidir, anlamlıdır.

MATERYAL HAZIRLAMADA UYULMASI GEREKEN İLKELER
• ANLAMLILIK İLKESİ: Bir materyal ne kadar anlamlı ise öğrenilmesi o kadar kolaydır.

• BİLİNENDEN BAŞLAMA İLKESİ: En iyi öğrenme somuttan soyuta, basitten karmaşığa, bilinenden bilinmeyene doğru gidendir.

• ÇOK ÖRNEK İLKESİ: Bir kavramın genişliğini göstermek için , o kavramla ilgili çok sayıda örnek sunmak gerekir.

• GÖRELİLİK İLKESİ: Materyallerde tahminler yerine veriler ve sonuçlar yer almalıdır.

• SEÇİCİLİK İLKESİ:İnsan duyusal alanına gelen uyarıcılardan yalnızca bir kaçını algılar.

• TAMAMLAMA İLKESİ: Bir birinden kopuk bir şekilde bir doğru üzerinde uzanan nesneler sürekli bir doğru, açık ve ya kırılmış figürler tamamlanmış bir figür şeklinde algılanır.

• FONUN ANLAMLILIĞI İLKESİ: Görsel işitsel materyallerde iletilmek istenen mesaja uygun, oa anlam katacak fon kullanılır.

• KAPALILIK İLKESİ: Kapalı bir alandaki figürler kapalı olmayan alandaki figürlere göre daha iyi algılanır.

• BİRLEŞTİRİCİLİK İLKESİ: Algılama birleştirici ve bütünleştiricidir. Birbirine benzerliği olan olgu ve olaylar ilişkili olarak algılanır ve hatırlanır.

• DEĞİŞMEZLİK İLKESİ: Daha önceden tanıdığımız nesneler algılama sürecinde çoğu özelliklerini sürdürürler .Buna algısal değişmezlik denir. Bu nedenle nesneler bilinen gerçek renk ve biçimleri ile verilmelidirler.

• DERİNLİK İLKESİ: Doğadaki varlıklar yakınlaştıkça gerçek renkleri ve ölçüleri ile uzaklaştıkça küçülerek ve solgun renklerle görünürler.

• YENİLİK İLKESİ: Birey yakın geçmişteki yaşantıları ile çelişen, yeni olan özellikler dikkat eder. O nedenle hazır olan materyallere yeni elemanlar ekleyerek yenilik verilmelidir.

• BASİTLİK İLKESİ: Bir noktaya dikkat çekilirken, eski ile yeni, basit ile karmaşık, belirginlik ile belirginsizlik arasında bir denge aranır. Bu nedenle gereksiz unsurlar kullanmaktan kaçınmak, önemsiz elemanları dikkat çekmeyecek şekilde kullanmak, basit arka planlara yer vermek gerekir.

• HEDEF DAVRANIŞ İLKESİ: Hazırlanacak materyalin dersin özel hedeflerine ulaştırabilecek nitelikte olması gerekir.

• ÖĞRENCİYE UYGUNLUK İLKESİ : Sunulan içerik öğrencilerin yaşantılarını algılarını ve değerlerini yansıttığı ölçüde daha kolay öğrenilir.

MATERYALİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

• Görseller sözlü mesaj iletmek için kullanılabilir.

• Renkli bir fotoğraf anlatılmak istenen nesnenin gerçekliğini oldukça yüksek bir düzeyde yansıtabilir.

• Karmaşık bir süreç basitleştirilerek daha kolay anlaşılır ve hatırlanır hale getirilebilir.

• İyi tasarlanmış bir materyalle dil ve kültür sınırları aşılarak iletişim kurulabilir.

• Yazmak basılı okur yazarlıkta kodlama; Okumak ise kod çözme etkinliğidir.

• Bir fotoğrafın düşündürdükleri her yaş grubuna göre farklılıklar gösterir.

• Hareket duruşu (poz)hız çizgisi gibi geleneksel uygulamadan daha güvenilir verir.

• Fotoğraflar, resimler, çizimler, sözcükler; somuttan soyuta doğru süreklilik gösterir.

• Görseller çok somut ya da çok soyut uçlara yaklaştıkça öğretimsel açıdan daha az yararlı olma eğilimindedirler.

• Kıyaslama çok sık kullanılan bir tekniktir. Örneğin atomun yapısı güneş sistemine kıyaslanarak verilebilir.

• Organizasyonel şemalar, kavram haritaları kavramlar arasındaki ilişkiyi göstermeye yardım eder.

• Optik aralık harfler arasındaki beyaz alanların hemen hemen eşit olması anlamına gelir.

• Etkileşim, sergilenen görsele büyük bir çekicilik kazandırır.

• Görsel materyalde belirli geometrik yapılar (örneğin bir daire üzerine yerleştirilmesi) kod çözme sürecini kolaylaştırır.



Öğretim materyalleri kullanırken
- Öğretmen ders planında hangi araç ve gereçleri hangi konu için ne zaman kullanacağını belirtmeli ve yeri gelince bu araç gereci kullanmalıdır.

- Araç-gereçler eğitim teknolojisi ilkelerine göre kullanılmalıdır.

- Devinişsel alanla ilgili davranışlar kazandırılırken her bir öğrenciye öğretim materyalleri sağlanmalıdır.

- Öğretim materyalleri kolay kullanılır olmalı; öğrenci kullanacağı materyal ile mümkün olabilecek en az çaba ve en kısa zamanda bilgiye, sonuca ulaşabilmelidir.

- Öğretmen ve öğrenci bir araçtan yararlanmadan önce onu iyice incelemeli, kullanma tekniklerini öğrenmelidir.



Öğretim Ortamında Kullanılacak Materyal hazırlama yaklaşımları ve Yaygın materyal Türleri:
Öğretmenlerin üç temel öğretim materyali hazırlama yaklaşımı vardır.

Öğretmenlerin çoğu eğitim-öğretim ortamında öğrencilerine yazılı materyaller hazırlarlar bunun nedeni yazılı materyaller hazırlanmasının daha kolay ve ekonomik olması, çoğaltılabilir olmasıdır. Ancak yazılı materyallerle iletişimde öğrenci pasif bir durumda kalmaktadır, öte yandan yazılı materyallerin güncelleştirilmesinin zor olması bir diğer sorundur. Bu nedenle yazılı materyaller kullanırken, materyalin eğitim programıyla uygunluğu ve güncelliği mutlaka kontrol edilmelidir.

Materyal olarak hazırlanacak şekiller, grafikler, tablolar, diyagramlar, resimler ise hazırlanması yazılı materyallere göre daha fazla beceri isteyen materyallerdir. Sözel olarak anlatılması çok zor olan soyut kavram ya da öğeler, grafikler, tablolar, resim ve şekillerle daha somut hale getirilerek kolayca öğrenciye anlatılabilir. Ayrıca bu tür materyaller öğrenci dikkatinin diri tutulmasında da çok etkilidir. Kolayca çoğaltılabilir ve taşınabilir olması bu materyallerin bir diğre avantajlarıdır.

Gerçek hayattan alınmış nesneler ve modellerin öğretim ortamında kullanılması öğrencilerin gerçek dünyayı algılamasına yardım eder; öğrencilerin motivasyonunu arttırır, öğrenmeyi eğlenceli hale getirir. Bazen fen bilgisi dersinde incelenecek bitki türlerinin sınıfa getirilmesinde olduğu gibi gerçek nesneler kullanılabilir. Ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda modellerin üretilmesi daha fazla yaratıcılık gerektirir, daha fazla ekonomik yük getirir.

Öğretim ortamında kullanılan yaygın materyal türleri şunlardır:

Yazılı Materyaller

Resim ve Grafikler

Gerçek Nesneler ve Modeller

Tepegöz Asetatları

Ses Kasetleri

Televizyon Programları ve Video Kasetler

Bilgisayar Yazılımları


SUNUM MATERYALLERİNİN HAZIRLANMASI
TEPEGÖZ :
Tepegöz projektörü saydam bir madde üzerindeki önceden hazırlanmış renkli yada siyah-beyaz bilgileri duvara, tahtaya veya perdeye büyüterek yansıtan ders aracıdır. Bu yapı içinde güçlü bir ampul, büyüteç, ve ayna bulunan bir kutu, kutunun üstünde üzerine asetatları konduğu bir cam yüzey, ve kutuya tutturulan bir kolun ucunda bulunan bir büyüteç/ayna sisteminden oluşur.

Tepegöz malzemesi, ders sırasında doğrudan üzerine yazılıp çizilerek ve gerektiğinde silinerek saydam bir yazı tahtası gibi de kullanılabilir. Bunların özel kalemleri ve silgileri, saydamların fotokopiye ve lazer yazıcıya dayanıklı olanları vardır.

Tepegözler büyük, parlak ve net görüntü sağlarlar. Büyük gruplara kavramların, işlemlerin ve diğer bilgilerin görsel olarak sunulmasını sağlar. Tepegöz saydamlarını hazırlamak oldukça kolaydır.

Tepegöz kullanmanın üstünlükleri şöyle sıralanabilir.

Yüz yüze iletişim olanağı sağlar. Öğretmen dersini sınıfı karartmadan, yüzü öğrencilere dönük olarak işleyebilir. Bu durum, öğrencilere kolayca not tutma; öğretmene de öğretim sırasında öğrencileri gözlemleme, öğrencilerle göz teması ya da sorular yoluyla doğrudan etkileşim kurma, öğrencilerin dikkatlerini ve öğretim akışını kontrol altında tutma olanağı sağlar.

Kullanım Kolaylığı sağlar. Tepegöz, kullanımı önceden öğrenilmiş teknik bilgi ve beceri gerektirmeyen basit bir araçtır. Her öğretmen rahatlıkla ve her yerde kullanabilir. Kolayca taşınabilir,

Tepegöz üzerinden çok değişik materyaller yansıtılabilir. Bütün saydam gereçlerin yanında, yeni tepegöz modellerinde küçük gerçek eşyalar, modeller, şekiller gibi saydam olmayan materyaller net görüntü olarak yansıtılabilir.

Tepegöz hemen hemen her türlü ortamda kullanılabilir. Perde olmayan yerlerde beyaz duvarlardan da yararlanılabilir. Güçlü ışığı, karartılmış ortamlar gerektirmez.

Öğretmenler kendi saydamlarını kolayca hazırlayabilirler. Malzeme olarak herhangi bir saydam naylon olabilir. Kitaplardan fotokopi çekilebilir. Bilgisayarda hazırlanabilir.

Sunum sırasında sunucu materyali istediği bir biçimde kullanabilir. Sunu sırasında bazı saydamlara yazı yazılıp şekil çizilebilir ve gerektiğinde silinerek değiştirilebilir; saydam üzerindeki önemli noktalar altı çizilerek ya da renklendirilerek vurgulanabilir; saydamların yansıtılma sırası sunu akışına göre önceden ya da sunu esnasında yeniden düzenlenebilirler. Bilgisayarda da eklemeler yapılabilir. Materyali yansıtırken, bir kısmını kapatabilir., önemli noktalara bir çubukla dikkat çekebilir.

Öğretmene ve öğrenciye sunun sırasında kolaylık sağlar. Ders esnasında yazı tahtasına yerleştirilmek zorunda olan bilgiler sunu için önceden hazırlanabilir. Öğretmenler notlarını unutmadan izleyip anlatabilir, öğrenciler doğru ve tam not alma olanağını bulurlar. Tahtaya yazılacak gerekli notlar önceden hazırlanarak, gerektiği zaman kullanılabilir.

Tepegöz yansıları grup üzerinde konuyla ve sunucuyla ilgili olumlu etkiler uyandırabilir.

Tepegözlerin Sınırlıkları

Klasik tepegöz projektörleri kendi kendine sunma biçiminde programlanamazlar. Ancak bilgisayar destekli olanlar programlanabilir.

Resim, çizim, metin, grafik v.b bilgileri her tepegözde anında yansıtmak mümkün değildir. Bu tür bilgilerin önceden saydamlar üzerine hazırlanmaları gerekmektedir.

Tepegöz çok yönlü ve etkili bir araç olmakla birlikte, sunuyu yapan kişilerin genellikle saydam üzerindeki bilgiye bağlı kalmaları ve tekdüze (monoton) sunum tekniklerini tercih etmeleri tepegözü bazen sıkıcı bir eğitim aracı durumuna getirebilir.

Tepegöz Saydamlarının Hazırlanması

Tepegöz saydamları, fotokopi makineleri, bilgisayar veya doğrudan elle hazırlanabilirler. Elle saydam hazırlama yönteminde çeşitli yazı ve boya kalemleri ile yapışkan renkli saydam materyaller kullanılabilir.

Tepegöz saydamları hazırlarken, asetatlar, saydam kalemleri (keçeli, mumlu, yağlı ve suda çözülmeyen özel renkli kalemler), özel silgiler kullanılabilir. Öte yandan tepegöz saydamları termal kopya ve fotokopi makineleri ile de üretilebilir. Bu makineler ısıya dayanıklı özel saydamlara kopyalanır.

Günümüzde saydamlar doğrudan bilgisayarlardan yararlanarak da hazırlanabilmektedir. Herhangi bir kelime işlemci ya da grafik programı veya PowerPoint programı ile orijinal hazırlanarak doğrudan yazıcıdan saydam üzerine çıktısı alınabilir.Yada bir kağıda bastırılarak fotokopisi saydama alınır.

Tepegöz Saydamı Tasarlarken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar!

Daha çok grafiksel öğeler kullanmaya özen gösterin.

Metinleri yalnızca konunun ana hatlarını, anahtar kavramları vermek amacıyla kullanın.

Metin bir satırda altı sözcüğü, her yansıda altı satırı yada altı madde imini geçmemelidir.

Bir yansıda sadece bir kavrama yer verilmelidir. Karışık ve karmaşık bir yansı yerine bir dizi yansı tasarlanmalıdır.

Tepegöz yansıları bilgisayar sunumlarına göre daha sade olmalıdır. Eğer içerikte renk unsuru kullanılacaksa fonda renk kullanılmamalıdır.

Bir kavramla ilgili birden çok yansı kullanılacaksa, içerik her yansıda yansının aynı bölümünde yer almalıdır.

Yansıları bir birine bağlayan ortak bir biçim düzeni olmalıdır.

Başlık kısmında anahtar sözcüklere (önemli noktalara) yer verilmelidir.

Başlığın altına eklenecek bir çizgi, ya da kullanılacak bir başka desen rengi başlığın içerikten daha kolay ayırt edilmesine yardımcı olacaktır.

Metinler yazı tipi, büyüklüğü,satır arası boşluklar vb. özellikler bakımından okunabilir olmalıdır. Hazırladığınız yansıyı beyaz bir kağıdın üstünde yere koyun, ayaktayken yansıyı okuyabilmeniz gerekir.

Yazılar normal okuma biçimine uygun -soldan sağa- yerleştirilmelidir. Birbiri üstüne yığılmış gibi görünen karmaşık, dikey ve süslü yazıları okuması zordur.

Yansıda yer verilecek öğeler yeterli büyüklükte olmalı; öğeler boşluklara dengeli bir biçimde yerleştirilmelidir.

Basılı materyalleri aynen yansı olarak kullanmanın çeşitli sakıncaları vardır.

Saydamda süslü kenarlar, gereksiz detaylar ve genel olarak üzerinde durulan kavramın açıklığa kavuşmasına yardımcı olmayan öğeler bulundurulmamalıdır.

İzleyenlerin dikkatlerini çekmek açısından renkli görseller kullanılabilir. Ancak renkli görseller dikkatli kullanılmalıdır.

Tepegöz ekranları yatay pozisyonlar için daha uygundur. Yansıların yatay bir biçimde hazırlanması yansıtılacak materyalin en iyi bir biçimde görünmesini sağlar.

Tepegözü Kullanırken

Fazla şey anlatılmak veya gösterilmek isteniyorsa katlama tekniği kullanılabilir.


Seçmeli katlama tekniğinde, çerçevenin dört kenarına yapıştırılan saydamlar anlatım sırasına göre tek tek ya da üst üste getirilerek kullanılır. Sabit sıralı katlama tekniğinde çerçeve üzerine sabitleştirilmiş transparanlar üst üste getirilerek kullanılır. Fakat öğretme-öğrenme ortamında en fazla kullanılan teknik maskeleme tekniğidir. Bu teknikte yansıda sunulmak istenen bilgilerin tümü bir kere de gösterilmez, yansının bir bölümü kağıt yada karton parçası ile kapatılarak aşamalı bir şekilde yansı kaydırılarak gösterilir.

Tepegöz projektörü, çok yönlü bir araç olmakla birlikte, öğretmene yardımcı bir araçtır. Aşırı kullanılarak öğretmenin yerini almamalıdır. Bundan dolayı, tepegöz saydamları özellikle, konuşulan kelimeler iletilmek istenen mesajın anlaşılması için yeterli olmadığı zaman kullanılmalıdır.

Saydamları değiştirirken projektör açık bırakılmamalıdır. Ekrana yansıyan ışığın parlaklığı, izleyenleri rahatsız ederek sununuzun akışını olumsuz etkileyebilir. Diğer yandan, görüntüye getirilen saydamlar arasında projektörün kapatılması dikkatlerin tekrar sizin üzerinize çekilmesini sağlar. Ayrıca, projektörün kapalı olması, saydamı projektör üzerine yerleştirirken bir problemle karşılaşıldığında, bunun ekrana yansıyarak herkes tarafından görülmesini engeller.

Yüzünüzü ekran yerine izleyenlere dönün.

Görüntü üzerinde işaret edilmek istenen noktalar perde üzerinde değil, bir kalem yada işaret çubuğu ile saydam üzerinde gösterilmelidir.

Tepegözden sadece anahtar bilgiler için yararlanın. Bir konu ile ilgili daha fazla bilginin yansıtılması gerekiyorsa seri saydamlar kullanın.

Tepegöz çalışır durumda iken sarsılmamalı, temizlik yapılmamalı, çok kısa mesafeye de olsa taşınmamalıdır.

Saydam üzerindeki bilgileri doğrudan okumayın. Mesajı özetleyin ya da farklı cümlelerle açıklayın.

Yansıtılan materyal, izleyenlerin en az iki kere gözden geçirebileceği kadar kalmalıdır.

Slayt Projektörü:
35mm’lik fotoğraf makineleri ile çekilmiş renkli ya da renksiz filmlerin 5x5 cm’lik karton yada plastik çerçevelere yerleştirilmiş öğretim ve sunum amaçlı materyallere slayt (diya) adı verilir. Bu slaytları perdeye yansıtmak için kullanılan araçlara da slayt projektörü adı verilir.

Yararları

Slaytlar bir sürecin aşamalı bir biçimde öğretilmesine olanak verir.

Küçük cisimlerin büyük olarak ve kendi doğal renkleri ile incelenmesini sağlar.

Slaytlar farklı diziler halinde tekrar tekrar düzenlenebildiğinden esnek bir kullanıma sahiptirler. Bir slayt dizisinde resimlerin sırası istenildiği gibi değiştirilebilir.

Az karartılmış ortamlarda kullanılabildiğinden öğrencilerin not almalarına olanak verir.

Sınırlılıkları:

Slayt dizisinin hazırlanması bilgi ve beceri isteyen ve zaman alan bir işlemdir.

İzleyicinin dikkatini görüntünün belli bir yerine yönlendirmede sorunlar yaşanabilir.

Slaytların üretimi, maliyet açısından saydamların ve bilgisayar sunumlarının hazırlanmasına göre daha masraflıdır.

Karartılmış bir ortam istediği için not alma ve notları okumada sorunlar yaşanabilir.

Slayt projektörleri kullanılırken,

Slaytların değiştiriminde uzaktan kumanda kullanılmalıdır.

Slaytların doğru sıralanmış olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Opak Projektör (Episkop)
Yazı, resim fotoğraf gibi saydam olmayan materyallerin büyütülerek perdeye yansıtılmasında kullanılan araçlara opak projektör veya episkon denir. Posta pulu boyutundan 25x25 cm.’ye varan büyüklükteki resim, fotoğraf, posta kartı, gazete, dergi, kitap vb. yayınlardan görüntüler opak projektöe aracılığı ile perdeye yansıtılabilmektedir.

Yararları:

Episkopla her türlü yayından görüntü yansıtılabilir.

Metal, para, anahtar,cetvel, bitki ,böcek gibi gerçek nesnelerin sınıf ortamında incelenebilmesine olanak sağlar.

Öğrencilerin kendi hazırladıkları materyallerin grup içinde tartışılmasına olanak sağlar.

Sınırlılıklar:

Episkoplar, ağır ve hantal araçlardır, taşınmaları zordur.

Yeni modellerin dışındakiler çok iyi karartılmış ortamlarda kullanılabilirler. Bu nedenle opak projektörün kullanıldığı ortamda öğrenciler ile göz iletişimi kurmak olanaksızlaşır.

Yüksek watlı lambalar kullanıldığından, episkopların uzun süre çalıştırılması mümkün olmaz.

Opak projektörler görüntüyü ters çevirdiklerinden, perdeye doğru yansıtılabilmesi için materyal projektöre ters yerleştirilir. Daha çok sınıf ortamında basılı ve görsel malzemenin birlikte incelenmesi amacıyla kullanılan araçlardır.

Dataşow ve Projeksiyon Makinesi
Dataşow ve projeksiyon makinesi projeksiyonlu görsel sunum araçlarının ulaştığı en son noktada yer alır. Bu araçlar bilgisayar, video ve kamera ile hazırlanan materyallerin büyütülmüş olarak perdeye aktarılması amaçla kullanılmaktadır.

Yararları:

- Dataşow ve projeksiyon makineleri ile eğitim-öğretim ortamları öğrenci için daha çekici hale gelmiştir. İlgiyi sürekli tutar.

- Öğretmen ve öğrenci arasında yüz yüze iletişim ortamı sağlar.

- Daha kaliteli bir malzeme ile eğitim yapılmasını sağlar

- Bireysel ve grup çalışmaları için kullanışlıdır.

- Bilgisayara bağlı iken yazı tahtası gibi de kullanılabilir.

- Değişiklikler kolayca yapılabildiğinden bilgilerin ve materyallerin sürekli güncellenmesi sağlanabilir.

- Kullanımı kolaydır.

Sınırlılıkları:

Daha iyi görüntü için ortamın karartılması gerekir, bu da öğrenci için sıkıcı gelebilir.

Oldukça pahalı araçlar oldukları için bazı kullanıcılar bu araçları kullanmakta çekingenlik gösterebilir.

Etkinliğin amacına ulaşabilmesi için bilgisayarda sunum hazırlarken tasarım kurallarına, sunarken sunum kurallarına uyulması büyük önem taşır.

Teyp
Özellikle dil öğretiminde ve müzik derslerinde kullanılan bir başka eğitim aracı da teyptir. Teybe sınıfa getirilmesi imkansız olan kişi ya da olayların ses kayıtları sınıf ortamına getirilebilir. Sınıf içinde yapılan grup çalışmaları kayıt edilerek; sonradan bu bu kayıtlar üzerinde değerlendirmeler yapılabilir. Teyplerdeki kayıtları silme, yeniden kayıt yapma, istenildiği zaman geriye alma ileri gitme vb.. imkanları vardır. Taşınması kolaydır.

Film ve Video:
Film ve video farklı köklere sahip iki araçtır. Film fotoğraf kimyasından kaynağını alırken, video televizyonun temelindeki elektronik teknolojisinden türemiştir. Film hareket eden şekillerin kaydedilmesi ile film, hareketli resimlerin televizyon türü ekranlardan gösterimi temel mantığı içindede video ortaya çıkmıştır.

Video aracı görüntü, hareket ve kayıt ünitelerinden oluşur. Video, eğitimde kullanılabilecek; derste öğrenci katılımını sağlamada, öğrenciyi güdülemede kullanılabilecek görsel ve işitsel araçlardan biridir. Video ve filmin, televizyonla bütünleşen bir ortamda kullanılması ile eğitimde yeni yöntemler ortaya çıkabilmektedir. Bu sistemler özellikle bireysel öğrenme süreçlerinde, uzaktan öğretim sürecinde çok önemli bir potansiyele sahiptirler. Önceden kaydedilmiş ders içerikleri video ve televizyon aracılığı ile sınıf ortamında gösterilebilir. Böylece fen bilgisi, tarih, coğrafya, dil öğretimi gibi alanlarda, canlandırma, dramatizasyon ve gözlem gibi metotlar kullanılarak öğrenci için daha kaliteli eğitim-öğretim tasarlanabilir.

Yararları:

- Daha zengin, akıcı ve kalıcı bilgi sağlar

- Sınıf dışı olay ve ortamları sınıfa getir. Ve bunların gerçek hareket ve sesler ile sunulmasını sağlar

- Işık, renk, hareket ve ses özelliklerini bir arada vererek öğrencinin dikkatini sürekli olarak bilgiye yoğunlaştırır.

- Öğrenmeyi zaman ve mekana bağlı olmaktan kurtarır.

- Bireysel ve grupla öğrenme olanakları sağlar.

- Öğretmene belleten değil, öğrenmeye rehberlik eden kişi özelliği kazandırır.

- Öğretene öğrenci tepkilerini gözleme olanağı verir.

- Sınırlılıkları

- Tek yönlü bir iletişim aracıdır.

- Program üretimi ekip çalışması gerektiren güç bir iştir.

- Kaliteli öğretim programı bulma güçlüğü vardır.

Gösterimden önce film yada video filminin önceden izlenerek konu ile ilgili ayrıntılı notların çıkartılması gerekir.

Kamera
Kamera dış ortamdaki hareketli görüntüleri manyetik bir ortama aktarmaya yarayan dijital alıcılardır. Kamera kullanarak öğretim amaçlı çekimler yapılabilir. Orijinal görüntülerin, kaydedilen ders materyallerinin arasına ses kayıtları yapılır. Bu çekimler sınıf ortamında videoda yada bilgisayarda öğrencilere izleterek görüntülerle ilgili, tartışmalar, değerlendirmeler yapılabilir.

Yararları:

Öğrencinin ilgisini çekecek renkli, canlı ve öğretici konuların sınıf ortamına taşımasını sağlar.

İlgi çekici, canlı bir eğitim-öğretim ortamını oluşmasını sağlar

Nesnelerin gerçeğe uygun bir biçimde doğru algılanmasını sağlar.

Oluşması uzun süre alan bir deney ve sürecin aşamalarının öğrenci tarafından algılanmasını sağlar.

Okul içi ve dışı etkinliklerin izlenmesini sağlar.

Ders içi ve dışı etkinliklerin uzun süre arşivlenme imkanını verir.

Sınırlıkları

Verimli bir biçimde kullanılması zaman alır

Üretilen materyaller üzerinde anında değişiklik yapmak zordur.

Kameraya sahip olmak belirli bir maliyet gerektirir.


YAZILI MATERYALLER
Yazılı materyaller eğitim ortamında en çok kullanılan materyallerdir. Yazılı materyallerin kolayca ulaşılabilir, hazırlanabilir, çoğaltılabilir olması, ucuz olması en önemli avantajlarıdır.

Ancak yazılı materyallerle etkileşime giren öğrenci pasif bir rol üstlenir. Yazılı materyallerin güncelleştirilmesi zordur. Yazılı materyallerden dönüt almak zaman alır.

Bu nedenle yazılı materyallerin amaca uygun olup olmadığı kontrol edilmeli; yazılı materyallerle yapılan çalışmalarda öğrenciye performansı ile ilgili bilgi verilmeli, yazılı materyallerde yer alan metinlerin görsel öğelerle desteklenmesine özen gösterilmelidir.

Başlıca yazılı öğretim materyali türleri: ders Kitapları, yardımcı Kitaplar, ansiklopediler, sözlükler, renkli resimli hikaye kitapları (Çocuk Edebiyatı), dergiler, afişler, şeritler, gazeteler vb.. olarak sıralanabilir.

Ders Kitapları
Ders kitapları öğretimde en yaygın kullanılan öğretim materyalleridir. Ders Kitabı, öğretim programına uygun olarak hazırlanmış bir öğretim aracıdır; takip etmesi kolaydır; öğrenci ve öğretmen açısından aynı zamanda bir değerlendirme kriteri olarak iş görür.

Ders kitapları, kuru bilgilerle doldurulmamalı; toplumun değerlerini, çağdaş değişme ve gelişmelerini yansıtmalıdır. Etkili bir ders kitabı öğrencinin ilgisini çekmeli, öğrencide derse karşı ilgi uyandırmalıdır. İçinde resimler, grafikler, hikayeler, bilmeceler, araştırma projeleri, alıştırma ve tekrarlar, örnek olaylar, renkli-resimli problemler, izleme testi v.s. olmalıdır. Etkili bir ders kitabı öğrencinin kendi kendine öğrenmesi için fırsatlar sunabilmelidir. Öğrencilere çeşitli yönerge, açıklama ve ipuçları vermelidir. Öğrencinin kendi kendini pekiştirmesini sağlamalı ve devamlı olarak güdülemelidir. Kitap, soyut bilgileri mümkün olduğunca somut hale getirmelidir.

Bir ders kitabının seçiminde birinci özellik içeriktir. İçerik :

- Bakanlığın hazırladığı programa uygun Bilimsel bilgilere dayalı

- Hedef kitlenin özeliklerine uygun

- Güncel bilgiler veren, bilgilerin günlük yaşamla bağını kurabilen bir yapıda olmalıdır.

- Öğrenme ilkeleriyle tutarlı olmalıdır.

- Basitten karmaşığa, somuttan soyuta, kolaydan zora doğru düzenlenmiş olmalıdır.

- Bilgiler arasında kopukluk olmamalıdır.

- Grafikler, tablolar, fotoğraflar vs. yerli yerinde olmalıdır.Kitabın görsel zenginliği de içermesi, albenisinin olması gerekir. Bunun için renkler, haritaların grafiklerin ilgi çekiciliği, resimlerin fotoğrafların kalitesi çok önemlidir.

- Ders kitabında öğrenciyi aktifliğe sevk edecek yönergeler de yer almalıdır.

Sade bir dil kullanılmalıdır. İlköğretim döneminde özellikle basit, sade bir dil kullanılmasına özen gösterilmelidir

Ayrıca bir ders kitabı Rahatça kullanılabilir ve sağlam olmalıdır. Çekici ve anlaşılır olmalıdır. Çocuğun düşünme becerilerini, geliştirecek nitelikte olmalıdır. Tanımların ve ilkelerin yanı sıra açıklamalara, bunlarla ilgili örnek olaylara, olası çözümlere yer verilmelidir. Soruların çeşitleri değişik olmalıdır. Bilgi düzeyini ölçen sorular yanında, kavrama, uygulama vs. soruları da yer almalıdır. Olgularla ilgili sorularda günümüzle bağlantı sağlanmalıdır.

Ders kitabı öğretmenin yerini almamalıdır. Öğretmen ders kitabını kendi öğretimini destekleyici bir araç olarak ve diğer materyallerle bir arada kullanmalıdır. Öğretmen ders kitabına sıkı sıkıya bağlı olmamalı; kitabı yerinde ve zamanında, “gerektiği gibi” kullanmalıdır. Ders kitabını öğrencinin de aktif kullanımı sağlanmalıdır. Öğrencinin sadece okuyup anlatması değil, bilgileri ayırt etmesi, zenginleştirmesi, farklı problemler ve bilgiler üretmesini sağlayıcı yönlendirme yapılmalıdır.

KARA TAHTA
Hem öğrencinin hem de öğretmenin aynı anda konu üzerinde çalışabilmesine olanak sağlayan en etkili sınıf içi iletişim aracıdır. Ancak günümüzde emektar kara tahtanın yerini yavaş yavaş boyalı kalemlerin kullanıldığı beyaz tahtalar almaya başlamıştır. Bu tür tahtaların kullanımı (kolay silinmesi yazılması açısından)kara tahtaya göre daha kolaydır. Sağlık açısından da bu tahtalar daha sağlıklıdır. Her öğretmen kara tahtayı etkili bir biçimde kullanma becerisine sahip olmalıdır.

Yararları

- Kullanan için geniş bir yazı alanı sunar.

- Çizilen şekil ve şemalarla konun öğrencinin kafasında somutlaşmasını sağlar

- Farklı renkte tebeşir kullanılarak öğrenci ilgisi istenilen noktalara çekilir.

- Defalarca silinip yazılabilir, kullanışlıdır.

- Sınırsız gösteri olanağı sunar. Yaratıcılığa fırsat verir.

Sınırlılıkları

- Tahtayı kullanan sınıfa sırtını dönmek zorunda kalır.

- Yazılanlar silinebildiği için kalıcı değildir.

- Sık kullanımı monotonluğa yol açabilir.

- Yazma sırasında zaman kaybı olur.

- Çok uzun kullanım öğrencinin derse karşı ilgisini azaltabilir.

- Yazının okunaklı olup olamaması anlamayı etkiler

Yazı tahtası kullanırken dikkat edilecek noktalar:

- Yazılar okunaklı, yeterli büyüklükte olmalıdır.

- Çok karışık şekiller tahtaya çizilmemelidir.

- Yazarken yan dönerek yazılmalıdır.

- Mutlaka gerekli olan bilgi yazılmalıdır.

- Alt konu başlıkları tahtaya yazılmalıdır.

- Tahta sütunlar halinde, ekonomik kullanılmalıdır.

- Yanlış yazılan bir tek harf dahi olsa silinmelidir.

Tahtaya yazdığın her şey sana net ve anlaşılır gibi gelebilir ama bir de öğrencilerin baktığı yerden bir baksan. Yazdıklarımız okunaklı oluyor mu ve herkes tarafından görülüyor mu? Özellikle en arka sıranın hali nedir? Onun için koca koca harflerle yazmalıyız. Yazdıklarınızı deftere geçirmeleri için zaman tanıyın. Tahtayı önceden planlayarak kullanın.Düzenli yazılar, defterin de düzenli tutulmasını sağlayacak.
Tahtanın görülmesini engelleyici malzemelerin görüş alanından çıkarılması gerek. Yazdıklarınız mümkün mertebe uzun müddet tahtada kalsın. Eğer yazarken sağ elinizi kullanıyorsanız,tahtanın sağ tarafını önce doldurmalı sonra sola doğru yazmalı . Bir şey anlatmayı düşündüğünüzde yazmayı kesin ,öğrencilerin yetişmesini bekleyin,sonra açıklamanızı yapın. 'Arkadaşından yaz’ cümlesini hiç kullanmamaya gayret edin. Mümkün oldukça renkli tebeşir kullanma göze güzel görünür.
Öğrencilerin anladıklarından emin olduktan sonra yazmaları demek beyinlerine o konuyu kazımaları demektir.Anlamadan yazmaları ise (hem dinledi anlamadı, hem de yazıyor anlamadığını) iki kere yorulma ,boşa uğraşma demektir.

Kara tahta ve beyaz tahtanı yanı sıra eğitim-öğretim ortamında günümüzde çeşitli tahtalar kullanılmaya başlanmıştır.

Kopya Tahtası : Çok amaçlı tahtalara benzer bir yapısı olan bu tahtalara yazılan yazılar tahtaya tutturulmuş olan bir yazıcıdan çıktı olarak alınabilmekte ya da bilgisayara aktarılarak elektronik ortamda kullanılabilmektedir.

Askı/Kanca Tahtası: Normal tahtaya tutturulamayan görece hafif heykel vb.. malzemenin sergilenmesinde kullanılan tahtalardır. Daha çok meslek liselerinde kullanır.

Pazen Tahta: Beyaz köpük, ya da mantarın üzerine bez gerilerek yapılan tahtalardır. Üzerine iğne ile resim, yazı grafik vb.. materyal tutturularak sergilenir.

Manyetik tahta: Manyatik tahtalar mıknatıslı nesneleri tutma özelliği olan tahtalardır. Kullanılacak resim vb.. malzeme mıknatıs aracılığı ile bu tahtalara tutturularak sergilenir.

Dosya tahta (Döner Levha) : Büyük boy kağıtların dosya şekline getirilerek, bir blok not gibi ayaklı portatif bir tahtaya tutturulması ile elde edilen tahtalardır. Bir araya getirilen takvim gibi çevrilebilen bir eğitim öğretim aracıdırlar. Üzerine kalın uçlu kalemlerle yazılmış kağıtlar önceden hazırlanabileceği gibi; sınıfta da yazılmak suretiyle bu döner levhalar kullanılabilir. Daha önce yazılmış olanlara gidilebilir. Döner levhalar aşamalı bilgilerin bir levhada sunulmasının mümkün olmadığı durumlarda kullanılabilen elverişli araçlardır. Örneğin laboratuarda yapılan deneylerin aşamalarını yansıtmak için oldukça uygundur.

Bülten Tahtaları (İlan Tahtaları) : Gerek sınıf içinde, gerekse sınıf dışında hazırlanan duyuruları, duvar gazetelerini, ya da resim, şiir, karikatür öğrencilerin sınıf dışı çalışmalarını sergilenmek amacıyla kullanılan araçlardır. Duvara monte edilmek amacıyla tasarlanabileceği gibi, üç ayaklı taşınabilir biçimde de üretilebilir. Camlı, camsız şekilleri vardır. Bülten tahtalar sınıfı-okulu dekore etme öğrencileri motive etme ve öğretme amacı ile kullanılır.



KAYNAK (http://public.cumhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.html)